Sessiz olalım incinmesin anılar....Ampulleri sökülmüş duyların boş, anlamsız salınışı Hep mi acıtır bir insanı Sanki... Kendini odasına asmış hüzünbaz bir ergen gibi Sanki hayatına kahredip taburesini tekmelemiş bir mahkum gibi Sanki son yaprağa kadar tahammül edememiş Kendini ateşe vermiş bir takvim gibi Ne bileyim öyle dertli işte Öyle dertli... Sessiz olalım incinmesin anılar Demir kapıyı usulca aralıyorum Sanki boş odalarda benim gölgem Onun gölgesi Onların gölgeleri var Eğiliyorum kilit parkelerin arasında Kederli bir ben var yaşımın yirmisi ama sanki… Sanki... Girişte soldaki ilk pencere Benim odamdı orası Dı lı geçmiş zaman Kaç haciz Kaç yoksulluk Kaç kahredişle oturdum önünde Kaç vazgeçişle boğuştum Kaç kez incitildim Birden buz tutuyor herşey Öyle soğuk öyle ayaz Burda daha mı soğuktu kışlar Hep mi kar… İliklerime kadar işleyen bu soğuk Bu kahır… Elektrikli bir ısıtıcının ışığında oturuyorum bazı akşamlar Arabesk şarkılar dinliyorum Yazıyorum çiziyorum Kızıyorum küsüyorum Ölmek istiyorum ölemiyorum Yanındaki pencerede garip bir şekilde Ramazan ayı duruyor sanki İftarlar sahurlar Top sesleri Sahanda yumurta Paçanga böreği mi ordaki Ispanaklı çörek sanki Ve vişne suyu!!! Onun rengide birden hüzne bürünüyor Kan gibi… Bayramına kavuşamamış Bayram edememiş ramazanlar…. Odalara girmeden üst kata çıkıyorum Mutfakta çıkan yangın Duvarda hala taze kokusu, isi Çekmeceler kırık dökük Musluğa baka kalıyorum Sular mı kesilmiş Faturalar mı ödenmemiş Yine yemek yapmamışım Yumurta tavasına gidiyor elim… Ama en çok En çok bu balkon acıtıyor canımı Kaç kez intihar etmeyi düşünmüştüm Kaç kez dibe vurmuş O kattan atlayarak ölünmezdi O hikaye orda bölünmezdi Tüpten mi zehirlenmeliydim İlaçla mı neyle ölünür bilmiyordum Ölmek istiyor ölemiyordum Bir çare bulup gülmek istiyor Gülemiyordum. ve fakat geçiyor herşey Yokluğun üstüne varlık Darlığın üstüne dirlik geliyor bir gün Dibe vurup çıkmış binin hikayesi bu Zehrini yutmuş Kırılmış incinmiş yontulmuş birinin hikayesi Unutuyor insan Hiç olmamış gibi Hiç dertlenmemiş, hiç üzülmemiş gibi Dört elle sarılıyor yaşama sanki hiç ölmek istememiş gibi Değişiyor bir mevsim Bin mevsime değermiş gibi… O hikaye orda bölünmezmiş… Ömür takdirden ibaret verilene kalben mümkün olsa da fiilen itiraz edilmezmiş... |
Ama küçücük bir eleştiri yapsam izninizle olur mu?
İlk bölümdeki "gibi"ler olmasa da olurmuş, yormuş sanki orada şiiri.
OlgunOnur tarafından 10/20/2022 3:25:54 PM zamanında düzenlenmiştir.