GÜLBAHARŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Gülbahar diyorsam gülüyle baharıyla sensin...
Yanağında gül, dudaklarında bahar; olsun mu senin adın Gülbahar?
Küçük güzel yüzüne çizdiğim harita Bir kıta barındırır bağrında Bütün kırsalında sen Ela gözlerine değen bütün gözlere duyduğum kin, incitir seni Aldırma Ben seni bağrımdan kıskanırım Gülbahar Bir kirpiğin gölgesinde damla huzur Dünyanın seline meyletmem Geceyi güzelleştiren bir yüzün var Ve sabaha erişimiz iki uzak ülke gibi Dilsiz ve düşünceli yürekler ile Olsun varsın hiç konuşma ne çıkar Dilediğinde sus Susuşun da güzel Gülbahar Uyudun sandıklandı mı kaygılar Kederin bağrında mahpus Ziyaretçi kapıda katar katar Kırılır mı kalem Son celsede katline ferman umulur mu Gülbahar Benim boynumun ilmeği ellerinde Tabureme yan gözle baksan yeter Yaşamak bir inat uğruna en az Ölmek unutulmak değil midir en çok Gülbahar Benden ırakta yıkadın yüzünü Bakışına hasretimi bandın Kirpiğine benden selam aldın mı Gülbahar Deme ayakta durmak yaşamak değil Ayazı kesen bir bakışın var Kırılsın mı şimdi, Gözlerinin derinleşen kuyularına saldığım çıkrık Umudumu boşa çıkarma Gülbahar. İstediğin zaman gel Misafir değil ev sahibimsin Gülbahar Gelmeyeceksen söyleme Ümidin eşiğine sermişim kilim Sökülüp ilmek ilmek Sana dolaşıyorum zehirli sarmaşıklar gibi Beklemek sabrımla olgunlaşır Sormasanda sen, ben söylerim Gelme ihtimaline taşınıyorum Gülbahar Beni baharla müjdele Gülen çocuklar ve sağ salim cesetler anlat Ben hep kuru bir dalım Dudakların arasında yaprağını dökmüş son gülün Dalını kırmayacağına imanım Yüreğinin yamaçlarında muhabbete açıyorum Gülbahar Sustur rüzgarı Sesinin ince bir tılsımı var Söylesen sessizce bizden başka kim duyar Geldim de hadi kapının ardında umudum Önünde yıkıntım var Bir harabeyi güldürmekten öte hayır mı var Bu gün Cuma hadi ’ geldim’ de Fısılda Gülbahar Gülbahar diyorsam gülüyle baharıyla sensin... |
Kırılsın mı şimdi,
Gözlerinin derinleşen kuyularına saldığım çıkrık