şiirin dantesi. kavaklardün gece saatlerce şair olmaya çalıştım Martha olduğum tek şey sararmış. o son kavaklar oldu siyaha yakındı saçlarım ellerim her zamanki gibi ellerini seviyordu mutfağın en kış zamanıydı hırkamın en zalim sarılışı boşluğum ilk boşluğunu yaşıyordu kesintisiz ölebilirdim. ölmeseydim terk edilmiş şarkılar pahalı insan kelimeleri caiz olmayan düşünceler altmış kiloluk bir dramdım bunu yalnızca kavaklar bilirdi bir de sen hakkım olmayan bir aşkın haklı özlemini yaşıyordum gülüp geçemediğim. ağlayıp da susamadığım imkansız bile sayılmayan çelimsiz varlığımın en uzun cümlesiydim beni ağaçlara anlat Martha beni ağaçtan insanlara bir pencere çiz kalbini sonuna kadar açmış olsun soğutulmuş çiçek kokuları girsin soluğumdan içeri sevgili yüreğim can oymam bileğimde minik bir serçesin şimdi tanıyamıyorum kendimi yanağıma götürüyorum sıcaklığını fincanımın taarruza uğruyor bedenim durmadan yavaşlayan şair olma çabam gibi asılsız vazgeçtim Martha her şeyden vazgeçiyorum serinlemiş bir odada üşümüş ayaklarım parmaklarımın ucunda mor sümbüller yüzüme vuruyor yaralı bir çiçeğin tükenmiş kokusu o kadar çoktan hissediyorum ki bazen afedersin diyemiycem. eklemlerimin çatırdadığı bir dönemde olabilirim utanmak. gülümsetiyor bazı yangınları amacınla doğmak varken yüzünle devam etmek yolun ortasında uykunun gelmesi bi acaip hüzüntü canım Martha kışlık ortancam benim papatyaların canını yakmak gibi bir niyetim yok üzülme bu kadar hem de bu gece ... |
seviyorum şiirin bu kalbini❣❣