Ant...Beyazı siyahından, siyahı da beyazından daha çok sevdiğim doğrudur bulutlanıyorum yalan değil bulutsanıyorum bazen yeşilinden çalarak griye bir rüzgar dolanıyor boğazıma, yutkunamıyorum tarıyor saçlarımın efilini bir türkü gam telinden bir maral vuruluyor suyun ki cam g’özünden siyahı beyazından, beyazı da siyahından daha çok sevdiğim doğrudur bazen umutlanıyorum.., yalan değil umutlanıyorum bazen köpüğünden maviye.. saçına ak düşmüş bir deniz köpürüyor sahillerime şımarıyor martılar beyazlığına beyaz katarak ne çok yakışıyor yakamoza ay, begonvile fuşya griyim, gibiyim sanki s’onsuzluğun dizlerinde uyu(ş)maya mecalim yok, yoksan güneş açmaya anlasana adına yaşamak, adına nefes almak, adına adını, aşkımızı katarak bir yağmur damlası, fısıltısı gibi karışıyorum kutsallığına, karışıyorum toprağına derken, maviyim gibiyim sanki kırmızı gerçeksin ya, üç beş vakte döneceksin ya varım, hazırım huzuruna huzurunda çıkmaya tutkunun, tutuşkanlığında yanıp kavrulmaya. biliyorum ellerin ellerime, gözlerin gözlerime iliştiğinde sıcak olacak soğuk renkler, desenler üşümeyecek içimdeki mevsimler, düş dudağıma, düş sonsuzluğumun, kızıl mı kızıl sen vatanına vatanım ki sana kucak, sana sıcak sen diye çıralanan sönmeyen bir ocak bir ant istiyorsa yüreğin, yüreğimden mührümdür kalbine, kalbim bilesin... ~°~ ~°~ ~°~ Edebiyat Ailesi arkadaşlara ve seçki kuruluna teşekkür ederim... |