Vur SehpayaAhh… benim, mor bağlarımın nazlı sülünü, Dumana sarılmış dağlarımın ürkek kısrağı, Saçlarını kızıla batırmış Gözlerinde hilal’i gördüğüm Anadolu’mun yiğit kızı Makber’imi yıldızınla süslemeye geldim Yıldızları şahit tuttum uğrunda ölmeye Seninle nefes alıp Bahar kokularına yüzümü süreceğim. Geldim sana koşa koşa Hem de yokluğuna... Gittiğini bile bile geldim Yaktığın ateşte yangın olmaya Acılarını bağrıma ilaç diye sürmeye Sende bitecek kızıl şafağa geldim Bir umuda, boynumu omzuma bükerek Tüm surlarımı yıkarak Nehirleri, denizleri yakarak Kendi şakağıma sıkarak İdam sehpasını kollarına kurmaya İpimi elimle çekmeye geldim. Yıkma başını yere, aç gözlerinizi Bütün cesaretinle. .... Hadi durma, Sehpaya sen vur tekmeyi. İsmet Bozkurt (Dilsiz Kalem) |