çocukken gökyüzü daha geniştir yollar daha uzun evler daha büyük ve babamız dev gibidir sonra alem değişir belki de öyledir belki de büyüyen sadece zamandır zaman bize dokundukça büyüdüğünü düşünür insan
herkesin içinde perdesi kapanmayan bir şeyler mevcut herkesin yaşayacağı cinsten çeşme susuz toprak kuru ağaç dalgın anne ihtiyar çocukluk ta uzakta bir yerlerde gürül gürül çeşmeler bereketli topraklar çok yapraklı ağaçlar gülümseyen anneleri yazarsın susuzluğun geçsin diye geçmez…
zamanı yazıda dondurmak istersin baban ölür… ağzından köpükler saçan beyaz ve hırçın bir at koşmaya başlamıştır artık uzaktan duyulan seslerin yanına uzanacağın ana kadar bin bir türlü hayatı yaşarsın gitgide uzaklaştığını ana geri dönersin çocukken başladığın yere babandan kalan hatıraya bir odanın zamanı boğduğu yere büyümek ile ilgili yalanın son nefesini verdiği yere...
ve sonra kurduğun her cümlenin bir muhatabı olur onlar kendiliğinden bazı kişilere doğru kıvrılmakta kendine anlatıyorsun beklide kendini ikna etmeyi deniyorsun hangisi daha teskin edici yazmak mı hayat mı bilmiyorum
ben kiminle konuşursam konuşayım kendimle konuşuyorum kendimle konuşuyorum ben kimse olmasa da olur ben kendime anlatıyorum her şeyi kendimden kendime uçsuz bucaksız mektuplarla yazarken konuşurken
bir akşam şarkısı gibi parlıyorum orada hangi meselenin ne olduğu hakkında hiçbir bir fikrim yok artık yokluğun damarlarını eski bir kanla dolduruyorum ki yalancı çıkmayayım kendime yazı bir perdedir çoğu zaman perdeyi aralayan var mı ki uzun zaman uyursun ve uyanırsın sonra bilindik şeyler ne uykuna dönebilirsin ne uyanıklığına yazarken konuşurken
bazen memleketimden bahseder bir dost o memleket dedikçe benim göğsüm sıcak bir kalem tutar gibi genişler nefesim sıklaşır heyecanın her türlüsü yığın yığın alakalı cümleler yığını o anı hep kendime anlatırım yazarken konuşurken
ben konuşsam öteler daha yakınıma gelir istesem de gitmemezlik edemem ki ılık bir rüzgar gibi bende bunlardan o kadar var ki ne zaman buğdayların üzerinde uçuşan rüzgarlar görsem memleketimi hatırlarım birde onun sarı saçlarını gel de konuşma gel de yazma
bakımsız dağınık dalgın boyası dökülmüş evleri gibiyim memleketimin yazmasam konuşmasam her gece ben
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ben konuşsam öteler daha yakınıma gelir şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ben konuşsam öteler daha yakınıma gelir şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
çocukken gökyüzü daha geniştir yollar daha uzun evler daha büyük ve babamız dev gibidir sonra alem değişir belki de öyledir belki de büyüyen sadece zamandır zaman bize dokundukça büyüdüğünü düşünür insan.
Hayatın içinden guzel anlamlı bir şiir. Kutlarım sizi yürekten degerli üstadım. Yüreğinize emeğinize gönlünüze sağlık.