Sılaya yorgun bir Afrika çölünde gibiyim
Göğsü yorgun bir çingeneyi
Asi suratla
Denizde balık gibi ayık kalınca
Kalbimdeki moldovalı
Genzi yanık bir altın sarısıdır
Yüreğim maviye güneşin adımlarındayken
Asumanlarda siyah gibi bir inci
Aksettirirken beyaz bir güvercini
Kalbim kanıyor sana
Kaçarken vardelyalar arasında bir ses
İnceden inceye kalbimi korkutuyor
Gözünde yarık bir gülyabani uçuruma
Nasır tutmuş elleri Havva’nın
Nicedir günahı
Gaybında çıkan seslerle?

Gözü çukurda
kaşı çatılmış bir çizgiyle
Bir Mehdi değilim ki
Kurtlar sofrasında filistintini kurtarmaya meğilli
Adım kör ateşlerde
Hangi rüyadır beni sana aşkla bağlı tutan
Bir gün elbet
Bir gün ilelebet...

Ayağı çarmıhta bir Amerikalı gibi
Kulağı duman altında kaynayan
Selam yâ hû

Gölgelerin kurumuş ve de çatlamış dudaklarında
Sanadır Tanrım duam:
Bir gün elbet
Bir gün ilelebet...


Gezgin imgeler...