YARINA UMUTKara bulutlar sarmış her yanı, hep acı Tüketiyorlar çılgınca yarınlara inancı Olsun, kalkmasa da bir hayli üstümüzden Ve sızdırmasa da gri bulutlar beklenen ışığı Yüreğe işlemez, bir kıvılcım olsun içinde Azlolunmak arzusu bitmez, yanar her gece. Bir çocuk ağlamaklı ya, nasıl gülsün yüz Bükülmüş beli insanlığın, hissedilir güz Ne zaman değecek vicdanlara yaşanan dramlar Farklılıkları bırakın bir, paydada insanlık var. Kimler ki kendilerini daha bir görüyor yukarıda Asırlardır bu kem bakış koydu bizleri kara kışa Zenginlik ve renk katması gereken farklılıklar Ayrımcılığa tuttu çanak, yaşanıyor türlü fenalıklar. Göğün rengi dönecek elbette masmavi enginliğe Bir uçurtma salınır, özgürlüğü rüzgârın önünde Ve kalkacak kotası vicdanların, yeşerecek insanlık Bunca zaman ötelendik, itildik ve sıradandık Açılsın artık, lütuflara giden yoldaki kara sandık. Ne zaman sorgulamaya başlarsa insan, yolu bulur Çok geçmez biter karanlık, akan göz yaşı durur Yalandan değil ve tüm canlılığıyla hissediştir Beşerin şafağındaki güneş, ne güzel esenliktir. Karanlık koyna konulur da yol yürünür mü Bedbahtlık tesellisiyle hiç rota bulunur mu Sabahın ilk ışıklarına doyumsuz özlemlerin Cümlesinin yüreğindeki mutluluk unutulur mu. Ne kadar da zor olsa şartlar, hep gitmez öyle Ruha dolaşmasın sarmaşık gibi kötüleri ötele Sakla ki kalbe yeniden ritim veren coşkuları Elbet gün gelir, doldurursun haz veren muştuları. Hayat dediğimiz kime oldu ki dörtbaşı mağrur İçinde acıdan heceyi de barındır kiminde soldurur Güne dönen yanını aramak, bulmak değil mi ömür Şunu asla unutma ki, yüzünde açan tebessüm güldür. Oğuzhan KÜLTE |