Mahrû'dan Sızankalbinde Hira dileği rüzgârda.. kırlangıcın gözündeki hüzün yıkılmış imparatorlukların tutanağı yanlışlıkla bedbaht vaadini yitirmiş masumiyet meyve bahçelerinin ortasında bir körün ışığına muhtaç elindeki âsâ. şuura saplanan ayetler hep zamanlı düz veya eğreti yol bir damla denizinde geçtiğin sonsuzluk nehri değil nedenlerin nedeni mâvera için ruhunda sallanan yoktan bir sevda doğmuyorsa adın semaya rüzgâra karışa karışa.. yolları kavuşmaz göğün yerin ve zamanın söylenemez parçalı hakikatler gider günışığı dalgınlaşır sokaklar bir yüz kalır gözlerinin içinde birkaç eylül, biraz inkisar.. siriustan dönüp gelen sesi başaklar arasında dağılan müzik solan yapraklara seca. -hiçbir serâba onun kadar inanmamak- dudakları ay çekimi billûr kâsede sesi şıra sarhoşların en sarhoşu kim hatırlı dağından inerken efkâr-ı duman belinde imlenen türkü naz semâisi adımları asr-ı mürûr yana yana şu zaman tercümesiz kollarında durur |
Şair aynı zamanda sahirdir de zaten.
Selam bütün yıldızlara, aya ve güneşe; şiire de elbette, şiire de…