KAVUŞMAMIZ MAHŞERE KALDI/ORPHEUS (KARA-20)
Orpheus(Orfe-Orfeus) / Eurydike(Evridiki) / Kalliope(Kaliyop)
Aristaeus(Aristius) / Sytx (Sitiks) Irmağı / Charon(Haron) Cerberus(Kerberos) / Tahta masamızda oturmuştuk, içiyorduk rakımızı, Radyoda bir kadın, söylüyordu sevdiğimiz şarkıyı, "O Bizim kavuşmalarımız a yârim, mahşere kaldı" Derin bir ah çekti Kara, bana baktı, Bilirim bu türkünün ,onun için çok anlamı vardı. Karanlıkta, bana çaktırmadan sildi gözünün yaşını, Dedi; "Bu günde anlatayım sana mahşere kalmış bir aşkı." Orpheus, gelmiş geçmiş en büyük müzisyeniymiş dünyanın, Kimine göre Apollon’un oğluymuş kimine göre de bir kralın. Annesi Kalliope epik şiirlerin ,destanların ilham perisiymiş, Onun fısıldamalarıyla şairler ne destanlar, şiirler üretirmiş. Apollon ona bir lir hediye etmiş ,annesi de çalmayı öğretmiş. O ,lir çalarken tüm insanlar ,hayvanlar etrafında belirirmiş. Rüzgarlar esmez, nehirler çağlamazmış ses çıkartmamak için, Çiçek açarmış ağaçlar ,sarhoş olurmuş herkes etkisinden lirin. En vahşi hayvanlar bile uysallaşırmış, ağlarmış dağlar, kayalar, Yola gelirmiş ,duygusallaşırmış, en kalpsiz, en acımasız insanlar. Böyle bir yeteneği varmış işte Orpheus’un, aşıkmış tüm kadınlar, Hatta sadece onlar değil periler ve kim bilir belki de tanrıçalar. Ünü hızla yayılmış, taşınmış Yunan topraklarının bile ötesine, “Işığıyla şifa veren” anlamına geliyormuş adı, yaşadığı dönemde. Bir gün karşılaşmış güzel Eurydike’yle, iki genç o an aşık olmuş, Tez olmuş düğünleri, lirin güzel ezgisiyle tüm davetliler coşmuş. Çok sürmemiş mutlulukları, keder kapılarını çalmak üzereymiş, Arıcılık ve el sanatları tanrısı Aristeaus’ta bu güzel kıza aşıkmış İki aşık şarkılar söyleyerek, neşe içinde gezerken ormanda, Aristeaus çoktan yapmıştı planı, aniden çıkmış çiftin karşısına. Kaçmaya başlamışlar ormanın derinliklerine, baş edememişler, Uzun sürmüş bu kovalamaca, saatlerce kaçmışlar, pes etmemişler. Eurydike ,Orpheus’un ellerinden kaymış birden bire, düşmüş yere, Kaldırmaya çalışmış Orpheus ,kocaman bir yılanla gelmiş göz göze. Ölmüş Eurydike kısa süre içerisinde, Orpheus’un kucağında, Günlerce yas tutmuş Orpheus ,çok sevdiği kadının mezarında. Neşesi kalmamıştı genç adamın,artık özlem şarkıları çalıyordu. Kuşlar,ağaçlar,çiçekler,taşlar,dağlar bu hüznü dinliyordu. Çok güçlüydü hasretinin melodileri, buna tüm doğa şahitti, Herkes Orpheus’un sevdiği kızı ne kadar özlediğini dinledi. Bazılarına göre, ona acıyan bir orman perisi yolunu tarif etmişti, Kimilerine göre de Apollon, ölüler diyarının yolunu göstermişti. Lirini aldı Orpheus, yola koyuldu aşkına kavuşmak amacıyla, Sytx nehrinde ölülerin kayıkçı , Charon durdu karşısında, Hüzünle çaldı lirini Orpheus ,binmesine izin verdi Charon kayığa, Karşı kıyıya ulaştırdı bu adamı, aşacağı bir sürü engel vardı daha. Her zorluğu aştı, engellerin hepsini geçti , çalıp söylediği ağıtlarla, Bir bir geçti ,açtılar kapıları, kimse karşı koymadı bu aşığa. Ölüler diyarının kapısına geldi nihayetinde, Cerberus’la karşılaştı, Kuyruğu yılan, ısırıkları zehirli bir köpekti bu yaratık, hem de üç başlıydı. Acısını paylaşmıştı bu canavarla, hüzünlü ezgiler etkilemişti onu da, Sakinleşmişti Cerberus, bu engeli de aşmış, geçmişti kapıdan kolayca. Hades hiddetle kükredi, Orpheus’a neden buraya geldiğini sordu , Lirini çalarak kederini anlatan ağıtını söyledi , herkes o an sustu. Kral Hades ve Kraliçe Persephone bile ağladı bu hüzünlü ağıta, Hiç bir canlı hatta tanrılar bile kayıtsız kalamazdı bu büyük aşka. Anlatıyordu bu ağıt aşkını, hasreti , istiyordu kendisine verilmesini, Acıdı Hades bu çarersiz adama, Eurydike’nin gitmesine izin verdi. Ama bir şart sundu Hades; Orpheus önden yürüyecekti, Sevdiği kadın yeryüzüne kadar onun ardından gelecekti, Orpheus,ne olursa olsun dönüp bakmayacaktı ardına, Baktığı anda tekrar dönecekti sevdiği, ölüler diyarına. Dönüş için yola çıktı karı koca, ayak seslerini duyuyordu karısının, Az kalmıştı yeryüzüne , kavuşacaklardı, takip ediyordu sevdiği kadın. Orpheus, çıkmıştı aydınlığa, sarılmak için sevinçle döndü arkasına, Oysaki Eurydike daha karanlıktaydı ,güneş değmemişti vücuduna. Orpheus ,ona gülümseyen, karısının tatlı yüzünü son defa gördü , Hades’in emrine karşı gelmişti, aşkı gözlerinin önünde tekrar öldü. Peşinden gitmek istedi, tekrar kurtarabilmek için karısını, Ama bir daha geçemedi kapıdan, onun için artık kapanmıştı. Yaşamak onun için dayanılmaz bir eziyetti ,mutlu değildi, Şarkıları neşeli değil hüzünlüydü artık, günlerini öyle geçirirdi. Sevmedi hiç bir kadını bir daha, küçümserdi tüm kadınları, Bir grup öfkeli kadın ona saldırdı, öldürdüler bu adamı. Parçalara ayırdılar vücudunu, liriyle birlikte denize attılar, Periler buldu Orpheus’u, ona yakışan bir tören yaptılar. Böylece sonsuza kadar kavuştu iki aşığın ruhu ölüler diyarında, Liri yıldızlar arasına yerleştirildi, Lyra takımyıldızı denildi adına. |