Avaşin...
Seyir defterinde uyanır kekik kokusu özlemlerim
sen, sen ki ömrümün mevsimsiz baharı sayıklar ismini kekeme karanlığın giz alfabesi ... Duy beni.. tenime İliklerken hasretliğin gömleğini iki beden yan yana düşer, düşer de kalan ölür göğüs kafesinde zaman kavramında acı çekerken bedenim canımı okur gıcırdayan soluğun imgesi sesiz harflerin ağzıyla seslenir yüreğim kalbim emanetindir canı ölüme ölüm ki teslimiyetimdir sana İzlerin ki, hicran yarası kabuğun dinmek bilmeyen rüzgar fısıltısı ah dilimin ezber bozan lisanı bilmelisin ki yaşlarım, hıçkırık kuşlarının kursağında İç çekişimin perdesinde asılıdır mor sümbüller ve vurulur kurşun yemiş gözlerine varoluşum ki direniyor ölesiye bir gecede yitirilmiş bir sokağın örgüsünde, kızıla boyuyorum gözlerime çizdiğim tual’i ve çığlığı çekilmiş ay’ın gözlerinde bin acıyla sana varmaya kanat çırpıyorum dağların omuz verdiği uçurumda yırtılırken göğsümün sesi haydi diyorum yüreğim haydi bölünmüş uykunun perdesini örtün düşür ezberi bozulmuş dilin lal sessizliğini öpüşmenin kanlı düğünü sürülürken ellerime elem tecrittinse düşsün azap melekleri düşsün kaybettiğim tanrının tel tel kirpiklerine... ~°~ ~°~ ~°~ |