Elime Asa VerinZor geliyor yokuşlar gönül çok bitkin düştü Yıkılmadan bu yolda elime asa verin Tükendi bad-ı ömrüm yorgunum gençlik geçti Halim yok dayanmaya koluma Musa verin. Ümitsiz bir sevdanın yollarında koşarım Ulaşılmaz menzile nâr içinde yaşarım Felek engel koyuyor bir kalkar bir düşerim Hayat çekilmez oldu yılları kısa verin. Ne bekledik ne oldu kör şeytan beni buldu Türküler söylenirken bir feryat bağrım deldi Çiçekler açacakken bahar sonu kış geldi Temmuzlar yakar artık her mevsim kışa verin. Huzuru bulmak için aşk’a kucak açmıştık Üç harf olmuştuk sen ben öyle yemin içmiştik Bunun tarifi “biz”dik ikimizi seçmiştik Mutluluk uçup gitti gönlüme tasa verin. Hayallerimiz birdi, umutlarımız vardı Açmayan o gülleri kırıp kırıp kim derdi Dehliz dolu hayatın bak şimdi ele verdi Sende unut gülmeyi sevdayı yas’a verin. Kuşları hep öldürdün artık uçamıyorlar O nehrin üzerinde kanat açamıyorlar Vurulmuşlar sırtından anlam biçemiyorlar Şikayetim Mevla’ya adını nisâ verin. İsmet Bozkurt (Dilsiz Kalem) Nisâ : kadın |
Sonsuz selam, sevgi ve saygılarımla.