Beyaz bir gemi
Ufukta beyaz bir gemi gibi
Yaklaşırken magnolya renkli sabah Taze bir toprak kokusu geliyor pervazdaki aşk merdiveninden . .. Ötesi beresi güzelliği ile.. Uyuma koordine hareketle şarkının melodisi çalıyor zihnimde çok kalabalık oluyor kahvaltı masası Çekip gidesim geliyor o eski günlere Ayni zamanda da kalasım.. Anıların bende oluşturduğu duygusal izlenimi şiire aktarırken Yanıyor şehir çok sıcak oluyor yine Şu narsist binalar rüzgari kesmeden önce.. avuç içi sıcaklığındaydı . Normal seyrederdi iklim . Tabi güneş ve yaz çocuktu o zamanlar Evlere tepesinden bakan ağaçlar yelpaze olurdu pencerelere Şimdi güneş kocaman bir ateş topu olmuş yakıyor şehri.. Güneşin yolları açıktı O zamanlar.. Çınarın dalları Kırık aynalar gibi parlar Bin parçaya bölünürdü yeşiller Rüzgarın geçtiği yollar... Ağustos sıcağının güz sokaklarıydı . Ah hele o büyük bahçe Ne babacandı . . bir sağa bir sola açılırdı kapısı göğsüne yaslayıp okşardı başımızı Çınarın yaprakları.. Avrupa yakasından Çifte havuzlara...kayık sefasına gelirdik lunapark sevinciyle dolardı içimiz En çok bu heyecan verici olurdu.. Benim için Hele efsunlu gecelerde Tam teşekkül kabartmalı idi örtüsü semanın Yıldızlarla dayalı döşeli gökyüzünün kösesine kurulurdu aykız Üç boyutlu yansırdı.. Venüs O zamanlar berrak ve ışıl ışılken Şimdilerde şehrin ışıklarından görünmüyor yıldızlar Göğün bar köşesi vardı bariz Çakır keyif olurdu küme yıldızlar.. Mor ve kırmızı spot ışıkları döne döne Pon pon kondururdu semanın elbisesine .. Her şey o günlerde mi kaldı yani Demek ne çok hüzünken.. Esenlikle o günlerden bahsedebilmek ayrı bi güzel .. Bazen hafif buruk Bazen olgunlaşmamış çokça koruk nemini hala içinde koruyup. Yaralı ve güzel Yaranın güzeli olur mu Evet olur... Bozulmuş saç topuzumun salaş dağılışınin telgraf çiçeğine benzemesi gibi .. Hayr olur kederlerin işlenişi Bereler başka güzellikleri getirir .. Yoksa nasıl yaşar insan.. |