Duvarsız Yapılar
Dağlar taş kaya yine de en doğal doğa.
Dağların yerine bu uygarlık, doğanın yerine bu medeniyet. Tepeler apartmanlar zirve tepeler gökdelenler. Ufuk çizgisini almış şehrin binaları. Uçak uçurur. Etten kemikten hayvanlar sap saman odundan bitkiler. Anatomik yapıları biyolojik gerçeklikte. Göründüğü gibi değil gerçek. Ne ses ne görüntü yok bu renkler. Ne yaşıyoruz. Ne yaşıyor bizi. Yemek tek başına ne kadar yersen. Çok başına ne kadar beklersen. Ve çiftleşmek. Aslında sıraya girmek. Bir kutup yıldızı gibi uzayda kuyruklu yıldızlar. Ve dövüş kazanmak. Oysa av bir yetenek meselesiydi. Yemek sevişmek bir dürtü. Hayvanlar da iç güdü insanlarda farklı mı? Medeniyetini bulanlar için bir adap. Bir tören. Resmi ya da dini modern, geleneksel. Normalde her canlı birdir. Bitkiler bile. Evren evrimsel bir evrimde gerçek idesi vardır. Mesajı gerçek verir. Her varlığın asıl var oluşu nedenselliği netliğidir. Şeytan melek her şeyde. Allah her şeyde yok. Allah’ın yerine madde var ve sürekli madde almalısın. Çünkü Allah yok. Bir var bir yok, üç öğün yemek yemelisin. Melek iyi veya kötü, insanlar. Melek taşır. Ya da bir şey taşımaz. Düşündükleri zaman indirir konuştukları zaman iterler. Atalet varken birileri de çeker. Şeker. Asıl olan yaşamakken bu kültür adımların dua ibadet iman nedir. Din nedir? Seç bir renk. Bir yokluk kazan ve bir varlık edin. Yol yokluk ev varlık. Bir ağacın yolu boyu var mı eni! Ya devrilir ya kesilir. Hayvanların eni çok dört ayaklı ya da kanatlı. İnsanlar öğle mi ağaç gibi boyu var hayvan gibi boyunu devirir enine. Yol ve ev lazım insana. Betonu bıraksak duvarları kaldırsak. Alet edevat mekaniği makine dönüştürdü. Teknoloji kalıbı kaldırır montajı asitlendirir. Dinozorlar böceğe dönüşür. Basit barınma tercihleri hayatı hafifletir. Böylemi olacaktı. Nurdan yapılara geçene kadar böyle. Yapı nurdan olur mu? Olsa olsa aydınlık olur. Aydınlıkta mı barınıyoruz yoksa karanlıkta mı barınıyoruz. Yarı aydınlık rüyalar bizi yatağımızda döndürür. Aydınlık barındırır. Karanlık sadece batırır. Uykuya diyelim. Yesek de içsek de her canlı hayal yakar ve hayaletini taşır. Önce hayalle hayaleti taşımalı sonra madde eklenir ve çözülür. Hayal biterse hayalet de yok olur. Beden kendi başına çözülür. Artık diğer canlılara ekleme gıdası kalır. Hayal nedir hayalet nasıl olur. Hayal hedef hayalet ok ise hayat bir yaydır. Maddesiz salt hayaletimizle yaşayabilir miyiz? Düşünmeden hayal kurmadan salt hayaletimizle yaşarız. Böyle yaşayanlar vardır. Putlarına girip hayaletini donduranlar için. Bedenlerine değil hayaletlerine giyinirler de bir ruh sahibi gibi gezinirler. Hayal edipte hayaleti olanın ruhu olmaz. Evrensel bir ruhla gezerler. Çatışmazlar. Madde yalan. Anlarsak bu gerçeği soğuk sıcak fark etmez. Üşüyen ve bunalana bakarız. Bir insanlık giyinir bir insanlık soyunuruz. Gerçek dindarlar çıplaklar kampında ibadet ederler. Yalın çıplak bedenleri duadır. Yapısız ve duvarları sadece bedenlerinin teni. Gece üşürler mi? Çoban ateşi yanar. Ya da moda ateşi yakılır ve ısıtır. |
Dünya süslü bir arena insan arenada bir oyuncak oyuncağın pili ruh.Ruhun sahibi Allah...Pili biten insanın sonuda kara toprak der mişim...
Şiir muhteşemdi farklı bir anlatım tebrik ederim...
Saygım ile...