1.
Ayrılık,
İçimde biz ayrılırız.
Bir yatarken,
Bir masada yemek yerken,
Ayrı sandalyelerde otururuz,

Küseriz ayrı odalarda yatarız.
Bıkarız ayrı evlere geçeriz.
Bırakırız ayrı yaşarız yine hayatımızı.
Çocukluğumuz gençliğimiz sonrası birbirimize yetişmiştik.
Çekilir isteğimiz kopar sevgimiz dağılır aşkımız.
Yandık bittik kül olduk.
Küllerimizden yeniden doğar mıyız?
Hayır.

Çocuklarımız varsa çocuklarımız evlendirirse artık.
Yoksa sokakta kim varsa artık.

2.
Fır fır sıfır, fır.
Rüzgar gülü sıfır güler bize.
Saygı sevgi anam babam kardeşleri ailem,
Nerede kaldı konu komşu,
Bir millet kalkmış halk geçer sokaklardan
Ve halk toplanır meydanlardan.
Ne oldu nere gitti herkes ve her şey.
Yandı bitti kül oldu.
Aşk oldu.
Sıfıra düştün.
Tek başına hayatın bitti.
Bitip fidan büyüydün.
Ağaç oldun.
Gövden artık kısmetinle bir dalın budağın hısım akraban bir, bir ağaçsın.
Kocaman bir sıfırsın tüm sayılar içinde artık.
Topla çarp yut, etkisiz elaman.

3.
Gökten bir damla su düştü.
Sonra yağmur boşaldı.
Çukura o bir damla düştü.
Canı çekilip yok oldu.
Sonra boşalan yağmur doldu.
Çukur yok oldu.
Derinden bir iç çeker çukur ve sığında gurk eder.
Göl bu suda gül bu.

4.
Gece kapılarını açsa perde açılır sinemalarda.
Gün kapısını örtse perde kapanır film oynar televizyonda.
Kapı dedin de eşik olmadan kapı olmaz.
Kasa konmadan kapı konmaz.
Kap olmadan aş olmaz.
Leş olur deme.
Sen dedin.
Doğa kapısız bacasız açık film vahşi hayat oynar.
Bir kapı varsa her canlının ağzı.
Boğazdan geçer bidede ağırlanır ve her bir hücre odada uyulur.
Hayvan giderken seni sallar.
Ama hayvandan kim çok korkar.
Herkes toprağa düşmekten her bitkinin ağzından geçmekten korkar.
Çabuk dört duvar bir kapı iki pencere gecekondu yapalım.

5.
İstemez sitem eder.
Saksıdaki bitki sevmezsen çiçek açmaz.
Tek başına olmaz sitem et.
Bana ona buna bana dostuna arkadaşına ve de eşine.
Sit ilan et ve kimse giremesin sosyal mesafene.
Sitem etmez beklerse ve ya aşırı isterse yüzsüz demezsin değil mi?
İkiyüzlü olsa daha mı iyi bilemedim.
Çok yüzlü olsa hava olur ve yarım yüz su olur.
Yer şekilsiz yüz coğrafya özelliğinde.
Bu dilimizin virüs ürettiği hece ve bakteri tutuğu kelimeler kavramları nasıl işliyor ve dönüştürüyor.
Görüyorsunuz değil mi?
Gelin en iyisi biz istemeyi sitem değil sistem edelim.
İstediğimizi peşinen almış olalım.
Demokratik olalım.
Cumhuriyet eyleyelim hürriyetimiz milliyetimizle olsun.
İnkılap kılalım ve halk eyleyelim.
Ey benim vatandaşım.

6.
Yara ve ayak izimiz.
Tedavi ve ellerimiz.
Toprak tenimiz gibi hemen iyileşir.
Gök baba rüzgârıyla üfler.
Toprak ana özüyle sağaltır.
Çok gider gelirsek yol olur.
Bak çok başka olur.
Hayvan dolaşır.
Trafik olur araçlarımız geçer.
Canlı dolaşırız.
İlk ayak izi tohumunu ve her bitki yoldur.
Çürür kurur ve o yol kurtlanır.
Böcek türer.
Böcekleri yiyen kuşlar uçar.
Kuşları kapan kediler.
Ağaçlar uçuşur uçar oysa dağların yamaçlarındaki otlar ve de otlaklar.
Mal davar olur kediler kocamanlaşır aslan olur.
Doğada orman olmuş yollar bir birine geçmiş ama nice canlı duraklar vermiş.
Her canlı bir duraktır.
Yoldan geçeni ham eder.
Ya da ham olur.
İnsanoğlu geldi ormanı biçti yolunu yaptı ve eşyası araçlarıyla geçer oldu.
Yol böyle olur diye birde övünür oldu.
Duraklar koca koca fabrikalar.
Fabrikaları çevreleyen evler ve gökdelenleri…
Doğa yolunu yer bitirir duraklarını dolaştırırken.
İnsan yolunu yemez üst üste kavşak istifler köprü atlatır tünel geçirir…
İnsan yaptıklarıyla ettikleriyle baş edemez.
Kıyamete koşar.

Çok ayrılık çok iyi değil.