Sensizliğin Distimisi
Kutsal bir el uzandı bana, güzelim,
bileği Allahtan, parmakları - sevgiden, sükuttan, şiiriyattan, ölümden ve senden ibaret... Dikenli olsa da geldiğim yollar, geri dönüyorum anbaan, aram-aram... Sıkma canını kaybolursam sükutta, bil ki, varolma aşkım, seni unutmam, seni unutmam... Uzun süre sonra barıştık göklerle - elçisi sana olan hasretimin verdiği sıkıntı Göğe uzandı kollarım, ellerimde seni aradım o an Sen, ihtimalle, yüzük parmağımda olacaktın... Ancak boştu parmaklarım... Yumruk sıkmaz artık bu eller Göğe uzanıp seni dilemek varken. Dualarım seninle, ne olur, sevgi hatrına, beni kitleden uzak tut, bir de arada-sırada hatırla içten güldüğünde bir kaç değer yaratan kişi vardı halktan olan beni onların arasında ara, ya da eskimiş putların kırıldığı yerde... Nereye götürmekte acaba beni bu hisler?! Ne kadar taşıyacak yüreğim beni?! Ne kadar kandıracak beni şu beynim?! Gözükmüyor ufukta artık balıklar az sonra ruhum kanatlanacak, zamanı gelen ne ilk, ne de son balık süzülecek havada gergince, uçuşuysa mükemmel ve yetkin... Yaralayıp geçeceğim önüme çıkan her kesi, görenler diyecek ki, sanki yayından gerilip çıkan bir okum... Bitmedi mi nihayet?! Yetmedi mi bu hasret?! Bir bakmışsın, yokum, çünkü ölmek ister mükemmelleşen ve yetkinleşen her şey... |