Bağrı yânık
renksizlere rengarenk bir ses ol
Vurdumduymaz kanatlarınla Bir ışık ol Nabzı tükenmiş soluklarınla Mavi bir denizde uzun sıçrayışlarıyla Şemsinde bir k’ağıt sererek Kokuşmuş şişelerin arasına bir intihar şiiri diziyoruz gül kokulu bir mevsim kalmadı bu şehirde Santim santim uzanan diyarlardan kovsunlar beni Neresi kılınç vuruyor beni Bilmiyorum Sela/m verecek yalnızlık dahi gölgeyken Kişneyen diliyle gözü kalbine eşdeğer Saatin paslı yelkovanında Akrep kalmaktır yüreğim Selvidir bir kibriti bedenime tutuştururcasına Akıp yakmak için bir tövbeye uyanık Sonsuz düşünerek Huzurla bir mekanı lâ iken Gitmek için ufku sönmüşken Vicdanı kangren sözcüklere Götürüsü dört rekat kalıp ile Nazrı ilahtır Sonu bana verene Nabzı yok olmuş sabahtadır işlediğim Kurşun kurşun üstüne Mavilerin gökyüzüne... Ne oldu Nasıl oldu diye sormadan kendime Bir iğnedir İp/ince... Kıta duruyorum Bir göz boyalı bağır bağır yanıkken türkümüz Mirhiban çalsın kapımda artık Gözümde bir selah ki Felahı olmayan bir akşam için.. Gezgin imgeler .. |
yüreğinize sağlık.