Çilehane-i Uzlet : Bir mektubun vedası
gözlerinin sema’ya dalıp
bir girdapta kaybolduğunu henüz farketmişken , kirpiğine yıldırımları takmıştı . daha yıldızlara ulaşamadan , daha başka gezegenleri göremeden , ışık benimde gözümü almıştı . … yağmur , ahmakları ıslattı . senin coğrafyanda bulut yoktu . … kör kalabilmeyi göze alıp ellerinin üşüdüğünü farketmişken , parmaklarına ateşten bir çember takmıştı . daha ufuklara açılamadan, daha başka diyarlara gidemeden , benimde ayağıma prangalar bağlanmıştı . … yüzük, ölene değin eline takıldı . senin mapusunda kelepçe yoktu . … tutsak kalmayı kendime yediremeyip saçlarının bir esimlik rüzgar olduğunu henüz farketmişken , uykularıma rüyaları iliştirmişti . daha düş sahnesinde sahne alamadan, daha en güzel oyunlar perdelenmeden, kariyerini başlamadan bitirmişti . kehkeşanda gezinirken vuslat değdi diye denk gelebilmeyi umud eden , sebep mana ilminde bir sonuç diye saati yıllara pay eden , O son uçlara varamayan minvalde ilelebet yürüyen önceleri ile yetinen bir sırra mazhar oldum sen çöz diye . … çözemedin. çözülmedi. … şimdileri yok oldu Aftade . şimdileri çok oldu düşünmeyeli, düşlemeyeli. şimdileri çok oldu düşmeyeli içine mana’nın şimdileri çok oldu etrafımda anlamayanın ahalisi şimdileri yok oldu artık bu mektubun tek varisi . m nha if ü r 11.05.2023 |