Savruk
o son raddeye geldiğim zaman ,
çoktan teslim olmuştu bedenim . Hatırla ! korkuyordum . suratımdan belliydi . ak düştüğünde saçıma yaşım yirmiydi. daha gencecik baharım tutunmuşken kelebeğin kanadına . uçmak bu kadar zor olmamıştı hiç . O tomurcuğuma besteler yazılırken , sema’da yangım duyulmamıştı hiç . Ah rüzgar ! biraz essen. biraz uçsam. biraz kaçsak buralardan . olmaz mı ? hem yeni gördüm daha alimin kanadında uçanı . ve gördüm müridin feza’da raksettiğini . gel . gel etme ! biz , arzı bilmeyiz . biz , feza’nın yolcusuda değiliz . gel . gel etme ey rüzgar ! götür bizi gidilesi yollara . götür bizi , bekleyenimiz var orada . … fakat sen , bizi ufkunca geniş manzaraya bıraktın . başka kimi böyle savuracaktın ? anlat , ey rüzgar ! ki ruhum, yaşlı mevsimleri görmüştü . kimi zaman ihtilale uğramış senelerdi . kimi zaman vebalı bir adam . ama kaçık şuurların tutulduğu zaman , ben de sana tutuldum. fırtına kesildin işte o zaman . koparacağın tuttu ne varsa . ürpertim dağıldı bir anda . ve şimdi korkuyordum maveranın diyarında . bedenim, kurumuş yaprağın cılız ve savrulgan hali . kalkabilirsem eğer , beni en tepelere götür bari . olur mu ? münharif |