GEL BEKLETME SEVDİĞİM
İsm-i pâkin günahkâr leblerime değince
Ömrüme bahar gelir, gül açar, handân olur Boynumu iki büklüm huzurunda eğince Müjgânımdan süzülen damlalar ummân olur Hâk-i pâyini sürsem sürme diye gözüme Hüsnünü vird edinsem, zinet etsem sözüme Lütfedip de bir lahza bakar mısın yüzüme? Nûrefşan nazarına bu mücrim hayrân olur Dinlenir cümle âlem zülfünün siyâhında Can verir kelebekler gözlerinin râhında Fenâ mührü görünür âşığın eyvâhında Nâr-ı aşk ile yanan mâşukta nihân olur Âteş-i hecrinle şems cayır cayır yanmakta İndirip nikâbını kem gözden saklanmakta Zâtını bilmeyenler, suyu "rahmet" sanmakta Kadrin ârife âyan, nâdâna pinhân olur Vaslına ermek için nefis bendini aştım İblisle güreş tuttum, tuzaklarla savaştım Bazen tepe dolaştım, bazen düz yolda şaştım "Menzile vardım" desem, vallahi yalan olur Seyreyledim âlemi, görmedim nazirini Kerem et bûs edeyim ol yed-i harîrini Bîkeslik mahzun etmez, dîl bulursa mîrini Cânân tahta kurulur, candan öte cân olur Nûr-ı vechini gördüm güneşin doğuşunda Nücûm oldu derttaşım leyâlin ağuşunda Hayâlinle dinlendim şu dünya yokuşunda Şefaatin ötede düzâha kalkan olur Enîn ile tükendim, derdimi bilmez ağyâr Gel bekletme sevdiğim, senden özge yâr mı var? Hasretinle kurudu sînemdeki gülizâr Hazan vurdu gönlüme, âh eder giryân olur İltifatınla dolsa gedânın açık eli "Ümmetim" hitâbıyla esse muhabbet yeli Ruhu teslim etmekse visâlinin bedeli Kölen senin yoluna gönüllü kurbân olur Ballar balını bulan, dâim şadumân olur Ayşeli Polat |