ÂBİD İLE İBLİS
ÂBİD İLE İBLİS
Çok eski devirlerde, ibadet ile meşgul Âbid bir zat yaşarmış, hikâyesi de menkul Beden elbisesini eskitmiş ibadette Öyle bir abd imiş ki, mahlukat şehadette Bir gün bir heyet gelip, âbide selam vermiş Âbid, misafirperver, geleni pek severmiş Hal hatır sorulup da sohbet koyulaşınca Heyetten bir adamın aklına gelmiş anca Anlatmaya başlamış âbide, olanları Allah’tan uzaklaşıp, günaha dalanları "Şu karşıki köy var ya, orada yaşayanlar Vahim bir durumdalar, ancak bir âbid anlar "Mâbudumuzsun" deyip ağaca tapıyorlar Gerçek Rabbi unutup, hainlik yapıyorlar Âbide gerekmez mi Allah için celâdet! Şirke engel olmaktır, en hakiki ibadet" Âbid bunu duyunca, derdine dert eklenmiş Ağacı kesmek için, baltasını yüklenmiş Yola çıkıp giderken, ihtiyar suretinde İblis yolunu kesmiş, "şeytan" nihayetinde "Omuzunda baltayla nereye gidiyorsun? Yorulmuşsun, kendine eziyet ediyorsun" "Şu gördüğün ağacı, kesip yok edeceğim Gönül rahatlığıyla köyüme gideceğim" İblis, kendinden emin, başlamış konuşmaya Nazik bir ses tonuyla, azmetmiş uyuşmaya "Sen âbid değil misin, ne işin var ağaçla? İbadet et Rabb’ine, cennete gir kıvançla Ağacı n’apacaksın, nefsinle uğraşsana! Başın dâim secdede, engelleri aşsana" "İnsanlar şirk koşarken, âbid olsan ne yazar! Hak, "said" yazısını, "şaki"diyerek bozar" İblis bakmış, kandırmak çok kolay olmayacak Ağacı kesme fikri sabit... Kaybolmayacak "Ben hayatta oldukça, o ağacı kestirmem! Şirk dururken, tevhidin rüzgârını estirmem!" Derken, aralarında sıkı bir mücadele Böyle güreş mi olur? Âbide de bak hele! Âbid, tek bir hamleyle tutmuş ve yere vurmuş Bütün cesâmetiyle, sol göğsüne oturmuş Altta kalan iblisin nefesi kesilince Yalvarmaya başlamış, neticeyi bilince "Anladım, sen kazandın, ne olur bırak beni! Ağaç kesmek farz değil, bilsene vazifeni! Sen, muvahhid âbidsin, başkasından sana ne! Aklın başına topla, sakın olma divane Allahü Teala’nın peygamberleri yok mu? Ağaç kesme emrini vermek, Allah’a çok mu?" Âbid gâlip gelince, derinden bir "oh!" demiş Güreşte yorulunca, kesmeyi ertelemiş O gece, eve gidip iyi bir uyku çekmiş Ne de olsa, erkenden o köye gidecekmiş... Ertesi gün olunca, baltayı almış yine Niyet etmiş tekraren, ağaç kesme işine İblis yoluna çıkmış, bu defa daha kavi Âbid kararlılıkta, şeytan ile müsavi Bir gün önceki gibi, güreşmişler yeniden Bu güreşi izlemiş, oradan geçen giden Âbid, ikinci defa şeytana gâlip gelmiş Şeytan, başka bir yoldan âbidin aklın çelmiş Demiş "Bir yol daha var, aramızı bulacak Bu yol sana hem hayır, hem menfaat sunacak Beni serbest bırak ki, rahatça söyleyeyim Vallahi senin için! Yoksa ben neyleyeyim!" Âbid serbest bırakıp, iblise kulak vermiş "Hadi anlat!" diyerek merakını gidermiş "Sen fakir bir kimsesin, insanlara muhtaçsın Yardımı keserlerse, hem susuz, hem de açsın Söz veriyorum sana, bu işten vazgeçersen Seni zengin ederim, akletmeyi seçersen Her gece sen uyurken, yastığının altına İki tane koyarım, kavuşursun altına Kabul et, bu altınlar ihtiyacın gidersin Fakire, garibana artanın sarfedersin Ağacı devirince, eline ne geçecek? Belki de, bir başkası gelip onu biçecek" Bu şeytani teklife aklı yatmış abidin Demiş " Ben kesmeyeyim, kessin bir erbab-ı din Peygamber değilim ki bu görev bana düşsün! Hem, meşgul eyleyecek kesme işi, bütün gün" Âbid, uzun bir süre, altınla zengin olmuş Hakk’ın rızası gitmiş, para hırsıyla dolmuş Bunu fark eden şeytan, altın koymayı kesmiş Altın bulamayınca, âbid gürlemiş, esmiş Hemen baltayı alıp, tekrar yola koyulmuş Ağacı keseceği, tez zamanda duyulmuş İblis önüne çıkmış, "Dur bakalım nereye?" "Sözünden döndün" demiş, "Gelemem ben hileye." İblis kıs kıs gülerek, demiş ki "Gücün yetmez İş işten geçmeden git, nedamet fayda etmez." Âbid, iblise kızıp, bir hışımla saldırmış Âbidin yakasından, iblis tutup kaldırmış Âbidi yere serip, demiş "Bu işten vazgeç Yoksa canın alırım, hayatta kalmayı seç" Âbid perişan halde, demiş "Sana mağlubum Bu işin sırrın söyle, budur senden matlubum Evvela yenmiş iken, sonra nasıl yenildim? Ne oldu ise artık, gücüm kalmamış, bildim... "Şirke duyduğun öfke, yalnız Allah içindi Nefsin için kızınca, kuvvetin hiçe indi İşlediğin ameli, Allah için işlersen Sana tesir edemem, "Halil’im Allah" dersen" Bu hikmetli kıssadan çıkarılacak hisse Kulak verip dinlesin, ibret alan var ise "Allah ile olursan, Allah sana güç verir Nefsini put kılarsan, gücün kar gibi erir." AYŞELİ POLAT |
Yüreğinize saglik.