OLASIM GELİRGittin, lakin unuttun cemâlini gözümde Kimse görmesin diye, âmâ olasım gelir Âteş-i aşkla yanan benliğim var közümde "Ene" buzunu kırıp, "Ente" kılasım gelir Gözlerin mâh-i tâbân, ruhumu aydınlatan Bakışların bir silah, kalbime kurşun atan Letafetine bin kat daha letafet katan Gamzenin çukurunda huzur bulasım gelir Kara sevdam harlanır, sen bana naz ettikçe Asuman bile ağlar, bırakıp da gittikçe Dizde derman tükenip, bütün sabrım bittikçe Kırdığın gururumu yere çalasım gelir Ferhat olup, sabırla taştan kalbine girsem Kerem gibi, peşinden koşup kemâle ersem Çöle dönmüş gönlüne, gözyaşlarımı versem Yüreğini yeşertip, susuz solasım gelir Cemâlin pertevinden, şems gurûba meyletti Fecir vaktinde nücûm, ziyâsını kaybetti Tutuldu kaldı kamer, zıll altından seyretti Varıp yedi düvele, haber salasım gelir Kulağımla duymadan gönlündeki yerimi Ecelin ellerine teslim etmem serimi Sensizlik bürûdeti sarınca bedenimi Hayalinin od’unda nefes alasım gelir Ben oldum, pazarlarda köle deyip sattığın Sevdamı hiçe sayıp, ateşlere attığın Defalarca çaldığım, yüzüme kapattığın Kapının eşiğinde cansız kalasım gelir Senden ne gelirse hoş, nimet de bir, mihnet de Seni halkeden Rabbe, ruhum daim minnette Kul olana hurinin verildiği cennette Senin ile var olup, senle dolasım gelir AYŞELİ POLAT |