Ne Sazımız Kaldı, Ne de Telimiz
Kader yıktı geçti, savurdu bizi,
Ne mazimiz kaldı, ne de sılamız. Tarifsiz acılar, kavurdu bizi, Ne közümüz kaldı, ne de külümüz. Yazmıyor kalemim, dilde söz bitti, İlham perilerim, kayboldu gitti, Yitirdik dostlarla, tüm muhabbeti; Ne sazımız kaldı, ne de telimiz. Dağlarda açardı, hercai güller, Esti mi delice, eserdi yeller, Nerede şen-şakrak, huzurlu haller? Ne yazımız kaldı, ne de yaylamız. Gurbet bizi yutan, dipsiz boş kuyu, Terk ettim, gözlerim, nemli-yaş, köyü, Yağmursuz kalınca, kurumuş suyu, Ne kazımız kaldı, ne de gölümüz. Fayda etmez bazen, paran, pulun da, Harcamak gerekmiş, Allah yolunda, Emanet verilen, dünya malında; Ne gözümüz kaldı, ne de meylimiz. Alaca karanlık, çöktüğü zaman, Depreşir dertlerim, halim pek yaman, Yarayı sarmak ah, mümkün mü hemen? Bir sızımız kaldı, bir de çilemiz. 05.05.2023 Muhittin Alaca |