Göz nutku...
Gözünün göremediği güneşin gölgesine
Bir vurdumduymaz selamla Gönlü kırık bir sılaya Değişir sevdam allı pullu Kan revan bir türküyü Çağlandırır dudaklarım Nesi varsa örselenmiş Nesi varsa buz puslu Mavi bir gökyüzü için Adımlarım yâd edilmiş bir buhran Nasıl varılır giden döndüğü yere Nasıl düşte düşü(nü)lür Nice korkuluklarda battaniye sırtındayken Nasıl düşte düşünülür.. Masumiyetin ahına bir elin çekilmişliği Aşk bir hicran ile Vuslatı beklerken Beşirli suyu iner tufanlarla Boğazıma muc’izesi Nasıl yaratılır mâhlukat Böyle vurgun Böyle haşin Ağzında söz gülistanda bir gül Denize en çok vurdumduymaz yankılarda Cevazı yarım yarım aktinde küllüklerde ağız ağıza dökülen şarkılarda Dost eksik yanımda Bir boyacı kardonu Neye murat örselenmiş Göfteleri ayıklamak gibi şarkılarda Zaman eski günleri ararken dibinde kuyunun Ferimde gözyaşımla bulutttan yağar gibi Anılarımı ve de kendimi bir karınca duygularında Aranan bir yarın yaratmaya süpürge altlarında gezinen Bir akşam yok hayıflanmış bir elmada kurtçuk arar gibi herkes Etrafımda karınca yuvasına dolanırken hayallerim Ölüm gibi bir yeşillikle bamteline değer gözlerim Yoğrulmuş aynasında bahara açılır gölgesinde sonra . Cama tünemiş balında yaşı görünen Kaşı gönlünde örülen Başı sırrında sürülen Ayyaşı sırtına bürünen Ehli bediş sana da..... Uyan ey sümbüle gönlünü yatırmış bülbül/uykusu ağır gülün boynu bükük olmaz... Gezgin imgeler .. |
Bu dize bir şiire eşit benim için ki az rastlıyoruz bu güzelliğe