VAKİTSİZ
Aile hatırası, unutmam birlikte yapılan pikniği
Gözümü devirip geçemedim hasta teyzeyi Hastane koridorlarında harca nefesini Kendimi unutturup bir kuytu köşede öğrendim hayal etmeyi İçim buruk şafak saati Gizim suskun, zaman perdesi Bıraktım bir parkta hasreti Uyandım rüyadan, neredeyim? Hayat gibi vurdu acımasızca tanyeli Düşkünlük kasvetini cesaretle yerle bir ettim Metanetle azmedip atlattım psikolojik arbedeyi Geçmişimin kriminal izleri karıştırdı beynimi Nasıl zihnimden sileceğim diye paranoyaklığa başvururken, içtim şairlik şerbetini Ben geçerken kritik günleri, kardeşim dediğim bırakmadı zehri Nasıl geçeceğim şimdi uzatmadan yardım eli? Vakitsiz cenazeler, Sahipsiz garibanlara saf tutanlar bir önceki namazdan kalan perişan yüzler Önsezim ağır, taşıması kaldırılmayacak türden Bir otobüs kazası, dikkatsizliğin bedeli dört cinayet Şarampole devrilir ümitler Ekmek kavgası yine bir ocak söndürecek Arkada kalan on yetim, kafayı yersin kesin düşünsen Vicdan rahatsızlığından rahmetlinin borcunu geri gönder Bir gece uyku bastırır, geri kalkmayacağın şekilde Bir hafta sonrası deprem Yıkılır binalar, göçük altında herkes Eşin kucağında 1 yaşında ki kızınla senin yanına gelmek için çıkmaz evden Söyle bana nedir adalet? Ne isyan ne sitem, sorularım cevaplasın yeter Yüreğimde öfke, suretimde keder Kıldan ince kılıçtan keskin haysiyetin her zerresine ilişir şüphe Issız hisler, Ruhum arafta, yalnız ve sessiz bekler Gasilhane soğuğunda yanar gönül Yastığı mezar taşı, topraktır örtüsü Etrafın karanlık, ışıkların sönük En umutlu anında gelir ecel ve biter ömür Unutma çocuk, en iyiler her zaman en önce ölür |