ÇÖL (VECD)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Bu şiir, TEVRAT’IN ilk beş bölümü olan Yaratılış,
Mısır’dan Çıkış, Levilililer, Çölde Sayım ve Yaratılış bölümleriyle yola çıkıp özellikle Çölde Sayım bölümünden etkilenip ardından Rev. Dr. Turgay Üçal’ın kaleme aldığı ÇÖL TECRÜBESİ: Çölde Sayım Üzerine Çalışma adlı kitaptan esinlenerek tasarlayıp kaleme aldığım en uzun şiirimdir. Tüm herkese keyifli okumalar. Esenlikle kalın
Adem Havva’yla gözünü açar, başlar günahlar
Dünya cehenneminde ilk imtihan Manen yanmak özünü dağlar, yasa riyakâr Münhat gezegeninde riskli yaşamak Zaten zaman döngüsü muamma, karmaşık insanlarla Huda emirlerin de gizli doğrular Sırtımda sınırsız yük Kırıntısı pürüz Gram sır yok, her haltımız nü Yüreğimi kanattı bu gül Düşlerimi kararttı hüsün Şüphemi kanıtladı peşin hükmüm Küllerini saklarım bir ömür Sonsuz zulüm öldürmeden sürsün Beynime nüfuz eden virüsün gücü düşük Müzikle uyanan yabani bir tür Sanrılı düşüncelerle üstleler cürmünü Sabrını dener yörüngesinde dönen süzük Kahrıyla zühul saatler her cüzünü söndürür Tükenir enfüsî tefekkür Azazel yapışır yakana, Seth’le beraber yapar antlaşma Bir bilinmezliğe sürüklenirken geçmiş arkanda Kendi gizeminde kaybolursun dar alanda İçinde ki bilinmezliğinde çürürken ellerini açarsın buluşma çadırında Kapporette ruhunu ululuğa adama Yaratının ışıklarının ışıması, rehberinin nuru yani Tora Yol gösterir insanoğluna Çarmıhın yüklenilmesine, Mesih’in izlenilmesine Nefsin inkarına, anlık hazlardan arınmaya Bütün ile zıtlaşmayıp, var oluşmaya, yaşamaya Kaosun ıslahına, literal olup içrekte hakikati yaymaya Sabana el vurup geriye bakmayıp kararlılığa Sıkıştığım madde seviyesinden manaya Aden bahçesinde Rab ile form eşitliğine, yani Yaratanla karışmaya Kurtuluşa çekilip denizleri yarmaya Dağları aşıp, farkındalığa Sen aşamasına, çölleri arşınlamaya Ağır uykudan uyanıp, Mevla tarafından çağrılmaya Suçlardan aklanıp, kutsanmaya İnançtan edinim imanı kazanmaya Amaç hamlıktan tamlığa Üstle (Tanrı’yla) altın bağ kurup, birleşip, bütünleşmeye Sonunda hareket etmeye Adem seviyesini terk edip, gönül Mesih oluncaya dek vaat edilen topraklara erişmeye Yaşam iki perdelik tiyatro oyunu gibi, Biri ölmektir, diğeriyse dirilmek Suretsize suret olmak, sormak ve dilemek Yaratan’ı edinip, Mesihi giyinmek Çöl yürüyüşünde tükenmek Kölelik yaşamını, eskiyi özlemek Keşfedilinceye dek kendi gizemini saklayan gerçeklik olan çöl Aksi takdirde; Güvensizliğe, belirsizliğe Düzensizliğe, gerilemeye Düşkünlüğe, evsizliğe Acılar yoluna dönmeye Yani kayboluş yerine döner Çöl; Yanılgı içinde adeta serap görmeye, Monotonluğuna ve fırtınaların keskinliğinde kaybolup mecnun kesilmeye, Susuz kalmaya, zorluklarla dolu bu doğa da yaşamaya karşı direnç göstermekte Anlık benlik duyuşu içinde olup manen ölmektense, yani yakınmaktansa Duyuş için ışığa yol olan, bizi ileriye taşıyacak yakarışa Hevron’da biraz nefes alıp, yürüyüşün hedefini hatırlamaya Bu yolda daima talebe olduğumuzu unutmamaya Oğul seviyesinde Yaratan’a miras olmaya Sebat ilkesiyle yönümüzden şaşmamaya Yeşu ve Kalev soyundan gitmeye Yürüyenlerden, sonsuzluğun hacılığına Almadan vermeye, iyiliği kural kılmaya Tam güvenme riskine, hissedip, edinim riskiyle vaat edileni algılamaya Istırapla, kederle, matemle dolu olan ruhsal yolculukta sonuna kadar dayanmaya Mesih bedeni oluşturup, özüne dönmeye, o bedende görülmeyen mabet ortaya çıkarmaya Özgürlük içinde özgür yaşamaya, Hamken pişmeye ardından yanmaya Tüm hazların tatmin edildiği hem hiç hem de her şey noktası olduğunu idrak edip kavramaya Hükmedip çoğalmaya Kan kusup kızılcık şerbeti kusmaya Ant olsun, Bir kere bile çölde yürümenin asıl amacı olan mana yolundan sapmamaya |