Anın Paslı Soluğu
Uzak bir rüyada seni arar gözlerim
Düşlerimden yastığa taşarken gözyaşları Mazide kaldı artık gençliğim senelerim ardım bir çıkmaz sokak önüm hece taşları Titrek damladır şimdi gözlerimde hayalin Her düşündüğümde seni durmaz taşar şu içim Paslı bir mıh gibi içimde yaşıyorsun Bir gölgenin peşinde geçerken şu günlerim Alnımdaki çizgiler umutsuz düşünceler Söylenmemiş bir aşkın ağırlığında sözler Sonsuz bir sükût ile yürek seslenir ancak itirafını bu aşkın taşımaz hiçbir dudak Kâğıtlara döktüğüm şiirlerimden çok daha fazlasıdır bu aşkın yüreğime düşen kanlı gölgesi bil Çoğaltırken acıyı hızla eksilen zaman Seni benden sürgün tutan yıllarım Hayallerle süsledi olmayacak her anı Önüm arkam sağım solum hep ölüm Takvimden kopan yaprak dönmez ki yerine Dökülen her yeni yaş yeşertse de yüreği Meyve vermez bu ağaç zamanın soldurduğu Zamanı aşan çiçek ancak açar ötede Tene değerken anın her dem paslı soluğu |