DİYECEĞİM YOKçiçek topraksız, bağ bahçıvansız olur mu? ya da, un tuzsuz, ekmek mayasız yoğurulur mu? kimsesizlik ruhumda kök saldı, perdeleri yıkadım, geçmişi süpürdüm, ya kafamdakiler? eksiltiyor, beni benden çıkarıyor, ortada eşitsizlik hükümet kuruyor, ne toplam, ne çarpım, sıfırdan öteye gitmiyor, duvarlar bana ağlıyor, perde yüzünü çeviriyor, parkeler göz göz, çemkiriyor, öyle işledin ki döksem, saçsam duvarından camına, ördüğün briketleri, çerçeve cam söksem, ipi kaçmış naylon çoraplar, boşluğun derin kuyusu, sütü çürümüş peynir suları, aynadaki siluetimde iki mor halkalı sümbül, kirece yatmış… öyle bir süre izledim, dudaklarım kımıldadı, ses yürümedi, ben de yürümedim… ne kadar sonra bilmiyorum, aynalarda karardı, gölgeler bile terk etti dudaktan kalbe bir ses yürüdü, karanlığıma fısıldadım o kadar kimsesizsin ki gidecek bir yerin, beni de götür, diyeceğin yok! sonrası kazan karası, yıldızları sökülmüş gök, yeline dargın kök, yarını olmayan ciğer yarası. Sibel Karagöz #sibelkaragözşiirleri #sibel_karagoz #yazıdükkanıkültürsanateğitimyazıları |