An ve Zaman
bir şiirdir ‘an’ ne bir masal
ne de destan sükût ile yaşanan seherde açmış gönül yarası alacakaranlıkta küf kokan baş vermiş tomurcuk aşılanmış nefesle kurumuş kabuğundan gökleri zorlayan toprak kök sarmış ufkumuzu bağlamış yürekleri karartmış öteye bırakmayan dillerde persenk sırrı daima bizlere meçhul kalan imge tarlası sonsuz hiç el değmemiş bir beynin kıvrımında kanla sulanan dökülen kanımız diyetimiz toprağa ruhumuza bedel kurban yokluk için dökülen yaş varlık için akıtılan kan kurumaya yüz tutmuş nemli bir gölge kadar yapışkan çatlayan kısrak damarlarımızda dörtnala hiç ter dökmeden koşturan bir saat göğsümüzde yelkovandan hızlı akrep zamanı zehirleyip öyle sonsuza koşan döne döne öğütür değirmen taşı gibi öğütür zamanı hiç yorulmadan binlerce yıldır kemirip şu hayatı mezarlıklarda biteviye şehirler kuran ve yakalar birden buruşturur avucunda ölüm gelir aylardan belki de haziran bilge kişi odur ki “ve’l asr “ile ‘an’ın kollarına sığınan |
*** AN ve ZAMAN *** şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı içtenlikle KUTLUYORUM...