Buruşturup cebine koyduğun mendil gibiydim Yere atıp üstüme basaydın keşke Belki biri bir tekme atar savurur Belki bir rüzgar alır ordan oraya vururdu En azından karanlığında kalmazdım cebinin
Oysa sen varlığını lütuf gördüğünden Tükenmez kalemle yazdın Tek bir kere çizeydin de üstümü Altında kalanı gönlüm göreydi
Her sigara yakışımda Derin bir nefes sen diye çekerken içime Silebilir miydi gözlerin gözlerimdeki acıyı Silebilseydin keşke mühür vurduğum geçmişi Sabah ezanında ettiğim duaya Amin dediğimde duymasan bile....
Umrunun umrunda olmayan yazdıklarımı Silip silip atmak yerine Okumayı seçseydin keşke bir kere Karanlıklarına hapsedip Buruşturduğunu şöyle bir açıp bakaydın Yürek mendilimi sermişmiyim acep dizlerinin dibine diye.
Belki de! Gözyaşlarımın incilerini avuçlarına dökerdim Oysa ben o cebe buruşturulup tıkılan mendil misali Karanlıklardan aydınlıklara çıkmaya tövbeli
Gidişinin üstüne demli içer oldum çayı Yakıyorum peşpeşe sigarayı Dumanını yel ateşini ciğerime basıyorum
Geceler kabus gibi çöktükçe üstüme Anladım ki gönlüm viran yurdu Ne biter bir gül nede diken!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
El/veda şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
El/veda şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Benim güzel ablam hoş geldin, her kelimen hedefini on ikiden vurmuş, işte öyle güçlü estin…
oysa yaşanılan her anı göklere çıkmalı ve gülümsemeliydi.
Göklere çıkmıyorsa ateşe atılmalı. Ateş sönüp küle döndüğünde üstünü toprakla örtülmeli ki, rüzgâr gelip külleri karıştırmasın Ardına bakmadan yürüyen şiirini seni okumak çok güzel geldi.
Yine yeniden Tohumdan çıkan küçük bir çiçek olmak için yeniden yürümeli.