MARAŞ’A MEKTUP
MARAŞ’A MEKTUP
Ey Koca Maraş, ey kadim şehir! Nice badireler atlattın sen Bunu da atlatacaksın evvel ahir Yeter yalpalandığın aylardır Yakışır mı serhoşluk sana Söyle kaç duble yol devirdin Artık kalksana…. Sen ki Kurtuluş Savaşında Geçit vermedin İngilize, Faransız’a Sen ki indirtmedin bayrağını burcundan El açmadın muhanete ölsen de acından Söyle sen değil miydin Ermeni patırtısını durduran Bacılarıma sataşan Fransız askerini alnından vurduran Bir Cuma hutbesinde, Ulu Camii’nde Söyle kimdi istiklâl hayalleri kurduran? Şimdi Yaralı bir arslan gibi uzanmış Çakalların üşüşmesini mi bekliyorsun Ne bu yıkılmışlık ey Koca şehir Niçin hala emekliyorsun? Say ki; Mikail , gök kubbende Yekinmeni bekliyor rızık dağıtmak için Niçin kımıldamıyorsun ey kahraman kentim? Söyle bu sessizlik niçin? Bahtına ağlaman için takılmadı bu istiklâl madalyası döşüne Uyandır gafletten efradını ey kadim şehir Besmeleyle başlasınlar işine! Gene eskisi gibi Bakırcılar çarşısından çekiç sesleri duyulsun Yemeniciler gönlerini diksin, Demiciler işe koyulsun Baharat kokuları saçılsın Çarşıbaşı’ndan Ve yine çocuk bıcırtıları duyulsun Abarabaşı’ndan Niçin mahsun gözlerin Söyle bu derin sükut niye? Kemikleri sızlamaz mı Davulcu Halil Ağa’nın Mahşerde hangi yüzle bakarız Sütçü İmam’a, Çakmakçı Sait’e, Arslan Bey’e ? Ah benim Kara Maraş’ım Ah benim aziz kentim Otuz senedir burnumda tüten Tarih kokulu bahtsız memleketim. Nice hatıralarım gizli bağrında Her köşesine fidan diken anamın parmak izleri var Ahır Dağı’nda. Hangi yanın daha çok acıyor şimdi Söyle kaç böğründen yara aldın Terk edilmiş diyorlar senin için Yoksa ondan mı dertlere kaldın? Duydum Bahtiyar Yokuşu’nun hüzün kaplamış yüzünü Sahi toprak mı doldurdu Tam bir asırdır göğsünde top mermisi taşıyan Şeyh Camiinin mübarek gözünü? Ahh nazlı Maraş’ım nedir bu hazin velvele? Taş üstünde taş bırakmamış sende apansız kopan zelzele Varsam da çıksam şimdi kalenin burçlarına Bir uçtan bir uca eylesem nazar Nasıl dayanır bu can? Kanayan sinende binlerce mezar! Hani asırlardır dimdik duran Arasa Camii, hani Kıbrıs Meydanı Hani Dulkadiroğlu’mdaki örtmeli evler, Söyle nerede tarihî hamamları, hanı Burnu havada, yeni yetme binalar da yıkılmış heyhat! Gene ne varsa eski topraklarda var Gecekondular sapasağlam duruyorlarmış Yeni yetmelere inat! Nice turnalar uçardı göğünde aklı, karalı Nice sığırcıklar geçerdi katar katar sıralı Oysa bülbüller figan ediyor şimdi Bütün kırlangıçlar yaralı Lal olmuş garbi yeli, yas tutar Kanlı Dere Yıkılmış Kayabaşı’m; Divanlı’dan Bahçelievler’e Camiler minaresiz, hastaneler hasta şimdi Çoğu okullar yaralı, çocuklar yasta şimdi Öyle kara geceydi ki altı Şubat gecesi Kaç evi mezar etti, gömüldü on binlercesi Ey koca Maraş, ey kadim şehir! Nice badireler atlattın sen! Bunu da atlatacaksın evvel ahir. Yeter sallandığın aylardır, Yakışmıyor serhoşluk sana Yıkılmadan yekinilmezmiş derler, Hâlâ ne duruyorsun Artık kalksana! Nurgül KAYNAR YÜCE / K. MARAŞ |
Emeğine yüreğine sağlık
_______________________________Selamlar