DAVACIYIM
DAVACIYIM
Kul hakkını yiyerek mal üstüne mal katan Fukarayı hor görüp yerenden davacıyım Gariban açıktayken kendi döşekte yatan Mazlum sırtından sefa sürenden davacıyım Düşmanın maşasıyken dost maskesiyle geliş Yüreği fitne fesat yüzünde sahte gülüş Birleştirmek değil de asıl maksadı bölüş Dost postuyla yurduma girenden davacıyım Şu fanide görmedim hakikatli bir âdem Baki değil bu dünya herkes ölecek madem Memleketin haline kan akıtırken didem Başımıza çoraplar örenden davacıyım Eşyaya köle olup efendilik taslayan Etek öpüp sırtını kodamana yaslayan Sözde adalet ile haksızlığı besleyen Zulme gönüllü pirim verenden davacıyım... Çapa alıp eline bir tek tohum ekmeyip Bağban olup toprağa gül fidesi dikmeyip Gül hatrına dikene bir damla su dökmeyip Elin bahçesinden gül derenden davacıyım.. Ruh kalmadı yürekte insanlar robot gibi Yüzeyi çayır çimen, oysa bataklık dibi Ne düğün ne bayramın kalmamış hiç edebi Formalite yapılan törenden davacıyım... Allah’ından korkmayıp utanmayan hiç kuldan Irmak’ın cinayeti çıkmıyorken akıldan Mantar gibi çoğalan pedofili çakaldan Sabi sübyanı obje görenden davacıyım Kalmadı iç huzurum bugünüm dünden beter Yarından umudum yok,mazi gözümde tüter Yürek dertli bir keman, gönül şeyda bir gitar Paldır küldür telini kırandan davacıyım.. Nurgül’üm der dünyayı cehenneme çeviren Sadakat hamurunu ihanetle yoğuran Acımadan dağ gibi fidanları deviren Mehmetimi kalleşçe vurandan davacıyım Nurgül KAYNAR YÜCE / K.MARAŞ |