Aşkın labirenti..
Gözümün kurusu
Ruhuma inerken ebabil kuşlarına seyredalmaya çağırır Vaveylâ düşer sukutumda Sobelenirken Hicran verir düş görünümlerime Hecelenen rüyalarım sana dargın Aşkın tuzaklarında bir ıslık Bir veda labirentine yani Hangi yol incinir sana yadigarım Ebruli sevdama bir direnç varken Gönülgâhıma sessiz tiyatrosun sen Söz aşığı bukalemun bir sanat Kalbimde bir küskünlük çiçeği Dolaş elim elinde bir ılık Taş düğmelenir dudaklarımda Yumrulan kolum kanatlı bu gecede Sana sarılmanın ahengini yaşıyorum Efsun bir duadır davet ediyorken Dokunur masivaya sonsuzluğa yani Narenin bilmecesidir bu bir ışık Teneffüste bir kelam Sitemkar özlemlerle Sana sılayla bir düş kurar Güneşin kalbinde ölmüş bir yâr/ık.... Utanarak bir cennette girebilmek adına Bir kuşun bahtı neden kapalı? Sesi raks ederken Yasin i şerife tilavetken makberin Bir güz gülü gibi Bülbülüne soğukken Hangi ölüm muştusu Perileri sırtında arar Bir şiire liyâkatken Vaveylâ döken aşk Son notası sana sarılmak olsun son ağıdı sana vurgun Son bilmecesi Adı daha konulmamış Sonsuzluğun tam da öte okyanusunda Zahirde bir aşkın ziyanına Ne dolaşıyor kalbinde kimbilir Herşeyi silerek Eskisi gibi cennette Selâm selâm yâ hurulayn mı? Gülistanlığa hayal ile bir nizam serencamın kavanozunda Bir sırdır firuzanımda Yedi tülbentlerini Fareler Akrepler soydan geçme Karıncalar sudan celple Üşüyerek terketti naaşını ... Gezgin imgeler . |