7
Yorum
20
Beğeni
0,0
Puan
637
Okunma
Allah, bizzat kendi hayatınızdan size
bir misâl veriyor:
Hiç, elinizin altında bulunan köle ve hizmetçilerinizden,
size verdiğimiz nimetleri kullanma
ve harcama konusunda
sizinle eşit derecede yönetim hakkına sahip kıldığınız
ve birbirinizin hakkına dokunmaktan çekindiğiniz gibi
onların hakkına dokunmaktan da çekinip
sözünü dinlediğiniz ortaklarınız var mı?
Herhalde yoktur.
O halde nasıl oluyor da
yaratığımız olan şeyleri
kendi mülk ve saltanatımızda
bize ortak koşmaya kalkışıyorsunuz?
İşte biz,
aklını kullanacak bir toplum için
âyetlerimizi böyle açıklıyoruz. (20)
De ki:
“Bütün hamdler Allah’a,
selâm da onun seçtiği kullar üzerine olsun!
Şimdi söyleyin bakalım,
Allah mı hayırlıdır,
yoksa müşriklerin
O’na ortak koştuğu varlıklar mı?” (1)
Onlar mı hayırlı yoksa gökleri ve yeri yaratan,
gökten sizin için su indiren mi?
Öyle bir su ki biz onunla,
bir ağacını bile bitirmeye güç yetiremeyeceğiniz
nice güzelliklerle dolu bağlar,
bahçeler yetiştiriyoruz.
Allah ile beraber başka bir ilâh daha
olur mu hiç?
Hayır, hayır!
Onlar haktan sapan bir gürûhtur. (2)
Onlar mı hayırlı
yoksa yeryüzünü yaşamaya elverişli kılan,
içinde yer yer nehirler akıtan,
onun sallanmaması için sâbit dağlar yaratan
ve iki deniz arasına bir engel koyan mı?
Allah ile beraber başka bir ilâh daha olur mu hiç?
Hayır, hayır!
Onların çoğu gerçeği bilmiyorlar. (3)
Onlar mı hayırlı
yoksa kendine yalvardığı zaman
darda kalmış olanın imdâdına yetişip
başındaki sıkıntıyı gideren
ve sizi yeryüzünün halefleri ve hâkimleri yapan mı?
Allah ile beraber başka bir ilâh daha olur mu hiç?
Ne de az düşünüp ders alıyorsunuz! (4)
Onlar mı hayırlı
yoksa karanın ve denizin kat kat karanlıkları içinde
size yol gösteren
ve rahmetinin önünde rüzgârları
müjdeci olarak gönderen mi?
Allah ile beraber başka bir ilâh daha olur mu hiç?
Allah, onların ortak koştukları şeylerden çok yücedir! (5)
Onlar mı hayırlı yoksa
bütün varlıkları baştan yaratan,
sonra o yaratmayı aralıksız tekrar edip yenileyen,
öldükten sonra tekrar diriltecek olan
ve sizi hem gökten hem de yerden rızıklandıran mı?
Allah ile beraber başka bir ilâh daha olur mu hiç?
Eğer doğru söylüyorsanız,
haydi delilinizi getirin! (6)
De ki:
“Göklerde ve yerde Allah’tan başka
hiç kimse gaybı bilemez.
Onlar öldükten sonra
ne zaman diriltileceklerini de bilemezler. (7)
Allah dilediğine azap eder,
dilediğine de merhamet eder.
Neticede yalnız O’na döndürülüp götürüleceksiniz. (8)
Hem siz,
yerin derinliklerine de girseniz,
göğün enginliklerine de çıksanız
Allah’ın elinden
ve hakkınızda vereceği hükmünden kurtulamazsınız.
Zâten sizin Allah’tan başka
ne bir dostunuz
ne de bir yardımcınız vardır. (9)
De ki:
“Benimle sizin aranızda şâhit olarak Allah yeter.
O göklerde ve yerde ne varsa hepsini bilir.
Bâtıla inanıp Allah’ı inkâr edenler yok mu,
gerçekten zarara uğrayıp
kendilerini helâke sürükleyenler işte onlardır.” (10)
O, ölüden diriyi çıkarır,
diriden ölüyü çıkarır ve kışta
ölümünün ardından
baharda yeryüzünü tekrar diriltir.
İşte siz de öldükten sonra böyle diriltilip,
kabirlerinizden çıkarılacaksınız. (11)
O’nun varlığının delillerinden biri,
sizi topraktan yaratmasıdır.
Sonra siz dünyanın her tarafına yayılan
insan nesli hâline geliverdiniz. (12)
O’nun varlığının delillerinden biri de,
kendileriyle ülfet edip huzura ermeniz için
size kendi cinsinizden eşler yaratması
ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesidir.
Şüphesiz bunda,
sistemlice düşünen bir toplum için
nice dersler ve ibretler vardır. (13)
O’nun varlığının delillerinden biri de,
gökleri ve yeri yaratması,
ayrıca dillerinizin ve renklerinizin
farklı farklı olmasıdır.
Bilgi sahibi olanlar için
bunda elbette kesin deliller vardır. (14)
O’nun varlığının delillerinden biri de,
geceleyin ve kısmen gündüz uyumanız
ve O’nun lutf u kereminden
maîşetinizi aramanızdır.
Hiç şüphe yok ki,
gerçeğe kulak veren bir toplum için
bunda deliller ve ibretler vardır. (15)
O’nun varlığının delillerinden biri de
size, hem korkuya kapıldığınız
hem de yağmur geleceği umuduyla
sevindiğiniz şimşeği göstermesi
ve gökten su indirerek onunla
ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesidir.
Gerçekten aklını kullanmasını bilen bir toplum için
bunda nice dersler ve işaretler vardır. (16)
O’nun varlığının delillerinden biri de,
göğün ve yerin
O’nun emir ve kanunları sayesinde
mevcut halleriyle ayakta durmasıdır.
Sonra ölü olarak yatmakta olduğunuz yerden
sizi çağırıverdiğinde,
işte o anda hepiniz hemen dirilip
kabirlerinizden çıkacaksınız. (17)
Göklerde ve yerde kim ve ne varsa
hepsi O’nundur.
Hepsi de O’na boyun eğmiş durumdadır. (18)
O, bütün varlıkları ilkin yoktan yaratan,
sonra dünyada bu yaratmayı tekrar tekrar yineleyen
ve âhirette her şeyi yeniden yaratacak olandır.
Bu yaratılışı tekrarlama
ve en son yeniden yaratma
O’nun için çok daha kolaydır.
Göklerde ve yerde tecelli eden
en yüce sıfatlar Allah’a aittir.
O, kudreti dâimâ üstün gelen,
her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır. (19)
(1) Neml / 59. Ayet (2) Neml / 60. Ayet (3) Neml / 61. Ayet
(4) Neml / 62. Ayet (5) Neml / 63. Ayet (6) Neml / 64. Ayet
(7) Neml / 65. Ayet (8) Ankebût / 21. Ayet (9) Ankebût / 22. Ayet
(10) Ankebût / 52. Ayet (11) Rûm / 19. Ayet (12) Rûm / 20. Ayet
(13) Rûm / 21. Ayet (14) Rûm / 22. Ayet (15) Rûm / 23. Ayet
(16) Rûm / 24. Ayet (17) Rûm / 25. Ayet (18) Rûm / 26. Ayet
(19) Rûm / 27. Ayet (20) Rûm / 28. Ayet