ACILAR DİLSİZDİR
Bazı acılar dilsizdir
Hatırlasan kanatır unutsan pişmanlık.. Bir yanın bahar dalları bir yanın katran karası.. Sol yanındaki heykeltraş ruhuna şekil verirken.. Değirmen taşı seni öğütür beste beste.. Bazı acılar dilsizdir işte.. Gögüs kafesimde sakladığım taşlar hala sımsıcak.. Bazen başınız döner anılar pervane misali.. Pervanecikler ışığın ateşiyle ölürken alazlar size kalır armağan... Onlar ellerine kına yakarken senin gönlündeki kına silinir bazen.. Hep bilinmeze hep olmaza yürür yürekler.. Acıta acıta kırılan bir filiz dalı gibi Yaşama sevincini kaybedersin.... Servetini harcar gibi ömrünü harcarsın.. Küçük bir kız çocuğu gibi eteğindeki mor menekşeleri yere saçarsın.. Bazı acılar dilsizdir Gözlerin hep hicran kuyularına takılı kalır.. Aç turnalar küflü simitleri yerken.. Tenine yapışan anıları kanata kanata sökersin.. Sonra sonra birgün rüyalarına bahar yüklü kelebekler gelir.. Parmak uçların mavi göklere uzanır.. Hüzünleri bir bir uğurlarsın o açılmayan eski kapılardan.. 18yaşının parlayan yıldızı gibi aydınlanır gözlerin... Acılar dilsizdir bazen .. Zaman ve mekan kaybolur aynalarda. Gökyüzünde uçuşan balonlar kadar özgür hissedersin Ve anlarsın bazı acılar dilsizdir onları tarihe gömersin.. Bilirsinki mutluluk ne lotoda ne otoda.. Ne kaymakta ne balda.. Mutluluk ağlayan gül kokulu bir muma aldırmayıp kalbinde bütün yıldızları parlatan ışıkta KATYA 25.03.2023 . |