40 saniye
Ben oyun sanmazdım hayatı asla
ve ne de bu ömrü oyuncak bildim... Ara-sıra bir resim paylaş ki, seni donmuş hatıranda azca göreyim... Böyleymiş diyorlar bu ömür yolu, Her gelen, elbet ki, gün gelir, gider... Bir tek sen gitmedin kalbimden benim, gözlerim önünde bir soğuk sabah bitti bu gösteri, düştü perdeler... Seni son gördüğüm o günden beri bu boş sahnelerde monolog yaptım... Bilmem ki, yetti mi haberim sana: bazan bulut gibi sesimle doldum, yine de yağmadım ıslanma diye, ses sustukça ben de içimde sustum... Uzadıkça uzadı sükutta zaman, zor olan yaşamak, var olmak âsan... Ne hasret bir anlık nefes vermedi, ne ömür bitmedi, ermedi sona... Boş ver artık benim ne çektiğimi, yeter ki, sen yaşa... Takılma bana... Gün gelip de eğer beni unutursan, henüz duymadığın şiirlerim olursun... Ben artık öyle bir geri döndüm ki, ömrümde bu kadar "Ben" olmamıştım... İçimden dirildim, sonra gördüm ki, hiç değişmemişim, ben hâlâ ben’im: saflığına gülünen halis mümin, Allah’ın hassas ve şair kalplisi, bir de içimdeki sen - insan sevgisi... Ben hâlâ ben’im: hâlâ cennet istemiyorum... Hâlâ huri dilemem... Elimde sesinin 40 saniyesi var... Her saniyesinde duygular seli: bir az varlığının sermestliği, senli hatıraların tatlı azabı, bir az da yokluğunun kutsallığı... 40 saniye... Hasretimin sonsuzluğu, dilssiz ağrılarımın acı melhemi, secdeye youmun başlangıcı... 40 saniye... Bir anda yaşanan bir ömür gibi... Ama ben henüz tam avunmamışım... Uzamakta hasret, uzamakta yollar: demek ki, yeterince ıslah olmamışım... Ne kadar yorsa da iniş-yokuşlar, varlığına şükürle yoluma devam, sen inanmıyorsun bana belki de ancak Allah’a yemin ederim ki, ta bugüne kadar ben asla ondan seni görmek istediğim kadar cennet ummamışım... Ben hâlâ ben’im: hâlâ cennet istemiyorum... Hâlâ huri dilemem... |
*** 40 SANİYE *** şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı içtenlikle KUTLUYORUM...