Peter Pan cehennemde
Cehennem dediğin ne ki...
Geçen gün Allah’a sordum, dedi: sevginin ateş ve ya ateşin sevgi katılmış hali, tek farkı - ebediliği... Artık cehennemi de gözümden düşüremezler, gerçi içinde azacık bile sevgi payı varsa, orda sen de varsın, demek ki... Sen bakma ki, içimde elinde belki de her kesin aradığı sihirli değeneği tutan bir çocuk ağlamakta, senin varlığının sayesinde hayatın ta merkezindeyim, damarlarımda anlam akmakta durmadan, iliklerimdeyse yaşam çağlamakta... Tüm gelecek göz yaşlarım akıp gitmekte sesinin bulaklığı gibi, ölümün benden uzaklaştığını duyuyorum gözden yiten silüetinin bulanıklığı gibi... Gülüşün hayat gibi sevinçli olduğundan, acı dolu fikirler sana abartılı, yaşamaksa kolay gözükmekte. Hiç farkına bile varmadan ki, beynim ve yüreğim seni nasıl taşımakta... Böylece, yanımdan geçip gidebiliyorsun sessizce... Çünkü sen bilmiyorsun: şair abartıya kaçmaz, onu ruhen yaşamakta... Yeter ki, benden farklı olarak milyarların arasında kendine yol bula bilen gırtlağıma direnen bu hasretim bitseydi... Kahrolsun güç uğruna kitleyle yol arkadaşlığına el uzatan hiddetim! Ne yapsam ki, ayağıma sarınmış bu toplum yükünün ipini çözemiyorum! Ellerin de uzanmıyor bir kere olsun, kitlenin içinde yittikçe yitiyorum, boğuluyorum. Hiç olmazsa, ara-sıra kulaklarımda sesin çınlamakta: ’nerdesin?’ - cehennemin dibindeyim, küllerimden doğuyorum... Cehennem dediğin ne ki... Kitlenin içinde yittikçe yitiyorum... Elimde sihirli bir değenek var... Şair abartıya kaçmaz, onu ruhen yaşamakta... İliklerimde yaşam çağlamakta... Küllerimden doğuyorum... Nerdesin? |