Mahşer mi Bu?
Mahşer denen şey nedir, merakım içindeydi.
Gördüklerim öğretti, tam da bu biçimdeydi. Kudretin sahibiydi dağları delip sarsan, Hala inanmayan var, bazılarına sorsan. Zira, inanmak onun ’ekmeğine manidir,’ İnanırsa Allah’a, ’aç kalması anidir.’ Çalmadan kazanınca, edemez içi rahat, İllaki damarında dolaşacak cerahat. Bu sakat düşünceler yayılıyor gitgide, Arsızlık, asaletten sayılıyor gitgide. Diyorum ki ’biz insanlar, nerde yaptık hatayı? Hatalar zümresine, kurban ettik Hatay’ı.’ Sadece Hatay mıdır kurban olan ilimiz? Yıkıldı yüzlerce köy, bölgemiz ve elimiz. Acımadık Urfa’ya, Adana’ya, Maraş’a, Felaketi çağırdık, biz bağrışa bağrışa. Nurdağı, Gavur Dağı adın çınlar dağlarda, Osmaniye’m arıyor teselliyi sağlarda. Elazığ’ı unutmak, Malatya’ya zül olur, Acımız anlatılmaz, ta Fizan’a yol olur Kilis, Antep yan yana, Gazi yaptık unvanı, Sahterkâra yakışmaz, Kahraman’ımın yanı. Ya sana ne diyeyim bahtsız Diyarbakır’ım? Taç ettik başımıza, tahtsız Diyarbakır’ım. "Uy aman, aman, aman, burası Adıyaman! Âlem düşman kesilir, seni sevdiğim zaman." İnsanoğlu gaflette, hala çıkar peşinde, Dürüst değil birçoğu; amelinde, işinde? Hak gördük, kendimize haramla iş yapmayı, Allah’tan gayrısına, maddiyata tapmayı. Kaderdir kaçamayız, deprem olur elbette, Benim derdim o değil, ne taşıdık sepette? O sepette merhamet, ahlak, vicdan var mıydı? Düşünsek ya hele bir, yoksa cüzdan var mıydı? Başkasının malını; çaldık koyduk, kasaya, Ayarladık hayatı ’masa, kasa, nisaya.’ Düzeltmeden biz bizi, düzelmez bu olanlar, Uygulanır sürekli kötü kötü planlar. Planı yapan da biz, uygulayan da biziz. İnanmadık hiç buna, "başkası" diyor, kimimiz. "Bir musibet düzeltir bin nasihat düzeltmez," Yaşanmazsa musibet; söz, izahat düzeltmez. Daha iş başlamadan, kafamızda yüz tilki, Umudum yoktur ama bundan sonrası, belki... Ne yapmalı bilmem ki doğumdan ölüme dek? Çocuk yaşta ahlakı, öğretmeliyiz tek tek. İyi ki, iyilerden kurulmuş bir ordu var. İyi ki, derdim varsa, onun da bir derdi var. 21.02.2023/Konya |