İstanbul Güldün
Bir güldün, yüzüme İstanbul yağdı
Beni bir belaya saldın nihayet Gülüşün bir orman, bir yeşil dağdı Kalan aklımı da aldın nihayet Bahar yalınayak koştu bir anda Kurumuş dereler coştu bir anda Çiçekler bir yanda, kuşlar bir yanda... Kışın fikrini de çeldin nihayet Serçeler dallarda ötüşüyordu Rüzgâr saçlarınla öpüşüyordu Gökten nazlı üç elma düşüyordu Kafesten kalbimi çaldın nihayet Daha dün küçücük bir ihtimaldin Oysa şimdi büyük bir ihtilaldin! Ekmek kadar ve su kadar helaldin Yıktın duvarları geldin nihayet Sökük bir kilimdim dokumacıda Yorumsuz bir faldım kör bir falcıda Antik bir acıydım antikacıda Kaybolan umudu buldun nihayet Bakışlarında soylu bir giz vardı Eski muhkem sevdalardan iz vardı Dudağında tuzlu bir deniz vardı Talihim! Kapımı çaldın nihayet Bir türkünün en yürekli sözüydün Kundaktaki sabi’nin saf yüzüydün Bol güneşli bir mavi gökyüzüydün Beynime çakıldın kaldın nihayet Seni gördüm, sanki dünyayı gördüm Ellerini öptüm, yüzüme sürdüm Ellerinde mutlu bir ömür sürdüm Kanım oldun, canım oldun nihayet Kök saldın kalbime, doldun nihayet S.U. Serkan Uçar 30.01.2023 #5 |