Viran
Dün gece uyumadım
Gözlerimi beş dakika yummadım Utandım uzanmaya, Uyumaya utandım. Gözlerimi terbiyeli olmaya davet ettim. Nefsime kızdım Uyusam güneşli bir sabaha uyanacaktım belki Kuzey Ege’de Puf yastık, yumuşak yorgan, sıcak ev... Sen uyusan uyanamazdın belki Pazarcık’ta, Bağlar’da Sonra aklımın yüzüne nasıl bakardım... En ince giysilerimi giyindim bugün Başımda kırmızı şapka, ellerimde mavi eldiven yoktu Boynumda beyaz kaşkol... Çorap da giyinmedim ayağıma Kendimi kendimin dışına vurdum Çıktım sokağa ayazda durdum! Üşüdüğün kadar üşümek istedim Donduğun kadar donmak! Canım yansın istedim, canın yandığı kadar... Zaman geçtikçe, Gitgide buzlaşan bir avuç kar’dım Tanrıya, senin yanında olması için yakardım... Acıktım, susadım Yemedim, içmedim de Boğazımdan geçmezdi sen orda aç, susuzken Kalbimin yüzüne nasıl bakardım! Senin ıstırabına büründüm bugün Hüznünle beslendim Sana senin acınla uzaklardan seslendim Tüm kalbimle sarıldım sonra sana Aklımla sarıldım, Ruhumla... Sarılmak iyileştirmez belki yaralarını, Yıkılan evini geri getirmez, gidenlerini de Açlığını bitirmez, Isıtmaz ellerini... Yüreğin ısınabilir mesela Bugün, İçimde kırılmış hain bir fay var Yerle bir olmuş kederli Hatay var Yarısı yitik bir Kahramanmaraş, Malatya, Gaziantep, Diyarbakır... Ağlayan çocuklar, gözleri çakır Bir boşluğa dalıp giden anneler, Çaresiz bekleyişler... Neler neler... Tadı zehirdir şimdi Adana’nın, Urfa’nın Közde patlıcanı Adıyaman’ın! Bugün Anadolu’da, on ilde de enkazım Feryadım, figânım Çığlığım, avazım... "annemi de kurtarın" diye çırpınan O koca yürekli küçük Beyza’yım... Kimseye hiç bir dilde geçmez nazım... Serkan Uçar 07.02.2023 |