_Rüzgâr_
...
çarpar gecenin çatayazında yıldızlarla sevişirken şakağım inzivanın simsiyah çarşafında delice bir sevda ile aranır mum ışığı şebnem kadar medet duâdan yine bir bahar gününün kristal akşamını damıtıp eleyen yoktur! yüreğinde doğacak ıtır ayların şafağı ah yalnızlığın soylu bahaneleri karanlığın kuyusunda biriken sessizliğin kimliksiz cenazeleri o derbeder harabeler o kötürüm gölgeler ah o derin nefesler bir çift isli gözün kafiyesiz bakışlarından geçsen ışıldayan ezgiler sürsen dizelere güneşini içiren bir nidâ ile düş’sen atlasımın kara yazılı çizgilerine çocuk gibi sevinse canhıraş can/çığlığım zaman yorgun derdimin köklerine su taşıyan bir gezginim ben hep dalgalarla yarışan bir mahşerim kuşlar ölür hürriyet bir cehenneme dönüşür seninle masalsız bir çocuğun resmini büyütür sahillere ruhum şimdi sızlayan bir boşluğun içindedir yüreğimde zerre yanığı mühür üfür/sen .. ağulayan ruhum şimdi sönmüştür vatansız bir kâbusun kapısından hudutsuz girmektedir değsen menekşe çalımlı çelimsizliğimin ellerine usulca bin ah sürsem dudaklarıma gözlerimde nehir çalkalanır geçmişimle süzerken yaşımı ne zaman ılık bir ıslıkla gelsen söyleşe dursa gözlerinde ebabil sürüleri zahir’im olsan sırdaşın olsam aşkla taşlayıp helak etsen ve uyansa koynunda tenimin sıtma nöbetleri aynı filmi geri sarıp tekrar tekrar oynamasam çünkü utangaç ve üzgünüm hadi çal! .. miladı kırılmış eski bir takvim yaprağı gibi önünde amade bir saman çöpüyüm bıraktığın yerde ben yeniden doğacak bir ölüyüm orası benim yurdum .... _ikibinon _herhangi bir gün |
Tebrik ve saygıyla.