AĞAMIN KOL DÜĞMELERİ
Nereden buldu ellerim, yaşlandı hemen gözlerim
Yanık bir türkü çınlattı, Ağamın kol düğmeleri Figan yüklü dillerimden, dağlandı birden közlerim Eski bir şarkı dinletti, Ağamın kol düğmeleri Boğuldum bugün durmadan, hâtırâlar denizinde Yanıyordum acılarla, ateşler vardı sözümde Mâzim, açınca perdemi, derman kalmadı dizimde Kırık bir nağme inletti, Ağamın kol düğmeleri Öylesine yarıldım ben, elimdekini görünce Büzüldüm iyice bugün, geçmişi bir an örünce Bu hediyeyi hasretle, gözyaşlarımla dürünce Eski bir sızı anlattı, Ağamın kol düğmeleri Ağamı şimdi anarken, hasretleri karıyorum Kırılan hülyalarımla, artık yaşlar sarıyorum Onu her yerde inanın, daha fazla arıyorum Dermanlarımı sonlattı, Ağamın kol düğmeleri NOT: Değerli Gönül Dostlarım, Yukarıda yazdığım şiirin hikayesini sizlerle paylaşmak istediğim için açıklama yapmak gereğini duydum. 6 Eylül 2008 Cumartesi günü öğleden sonra ( Yani bugün ) Eşim temizlik yaparken, bana manevi değeri son derece büyük, ölen ağabeyimin yüksek okulu girişimde hediye ettiği kol düğmelerini gördüm. İçim birdenbire ürperdi. Gözlerimden yaşlar boşanmaya başladı. Bundan tam 32 yıl öncesine gittim. O gün ilginçtir, ağabeyim memuriyete başlamış, ben de yüksek okula kaydımı yaptırmıştım. Birbirimize karşılıklı kol düğmeleri hediye etmiştik. Ve bana, hediyesini verirken şöyle demişti: “ Ömer, inşallah emekliye ayrıldığında da sana bundan daha güzel bir kol düğmesi hediye ederim. “ Evet dostlar, Ağabeyim 1999 yılında emekliye ayrıldığında kendisine yeni bir kol düğmesi almıştım ama o bana alamamıştı. Çünkü ben, emekliye ayrılmazdan altı ay önce Hakk’ın rahmetine kavuşmuştu. Son sözü şu olmuştu kızına: “ Arzu ( kızının adı ) amcana emekliye ayrıldığında bir kol düğmesi al, vasiyetim olsun. “ İşte bugünkü kol düğmeleri, yeğenimin aldığı kol düğmeleriydi, yanında da Ağabeyimin aldığı kol düğmeleri vardı. Kabrinde rahat uyu Ağam. Mekanın cennetin olsun. |
Şiirin başka bir boyutta manevi değeri olması da.
Allah'tan rahmet diliyorum.
Şiirinizi kutluyorum.