ESTİĞİN YETER
Üstüme çok geldin, beni çıldırttın
Bu kaçıncı sehpa, astığın yeter Hayattan memattan, beni yıldırttın Tekme, tokat, sille, bastığın yeter. Şiddetli yellerde, kara mısın sen? Kürekler aleste, fora mısın sen Fırtına, tipi, kar, bora mısın sen Deli poyraz gibi, estiğin yeter. Aldığım tedbiri, çemberi yarıp Bütün kudretinle, çevremi sarıp Her an, her saniye, tuzaklar kurup Vuracak gibisin, pustuğun yeter. Benden selâm olsun, beni bilene Allah ceza versin, bana gülene Göğsümü germişim, senden gelene Patlarsan patla be, sustuğun yeter. Sen korkunç bir dalga, ben de mendirek Arıca zehirsin, tıpkı engerek Kahreden sözlerin, zehir zemberek Gayrısı gerekmez, kustuğun yeter. Söyle sende benim, nice değerim? Bir ömürdür sana, boyun eğerim Ne kaburgam kaldı, ne de ciğerim Bölüp parçaladın, kestiğin yeter. Necati’yi yordun, dillere düştüm Yakıp da kavurdun, piştikçe bittim Bu ben miyim diye, kendime şaştım Dünyayı es geçip, küstüğün yeter. Necati OCAKCI ANTALYA |
Sözlerini beğeni ile okudum kalemin kavi ilhamın daim olsun,
En kalbi duygularımla esenlikler dilerim.