aralıkŞiirin hikayesini görmek için tıklayın 122021
dişleri gıcırdayan sadakat göğsüne enjekte ettiğin en çok uçlar acır emzikli ritüele yarının güvercini kızıl gecenin göz içini yutan iki siyah zeytin görünmezliğin sokağında gecenin dansı ufaktefek bir esmerlik raks uyuyor melodilerin camları kapanıklığı yorgun olur zaten her perde düşünce bedenine kaygan bir kıskaç raylarında yürümek siz , biz gülümseriz öyle kendine dokunan sakınca içini açmış bekliyor özünü duymak her geçirgen titreyen kalıbına cam demiştin görmeyi kahvenin korlu yakını büyünün sonuna bir porselen aksan söyleyiş yok kadere bütün vebalı bir his anlamak gördüğünü kör etmek duvarın ustalığı kendini içinden soyunmak aslı tırnaklar suyun yüzünü topraktan yazılmış bir duayla gördünüz bulutların çarpışmasını kırıklar üzerinde yürüyenler kırmızı oldu yerlerin ayakları parmaklarınız gece saçlara karışmış siyah son sarhoşunu bekledi yorgun sigara dumanlı tarafsızını yaşatmalıydı sevişerek yok olmaklar |