HaSReT YüKLü SeYaHaTNâMeÇocukluğumun dar sokaklarından geçiyoruz ablamla İpini koparan gelmiş zamanında bu mahalleye O yüzden hep güzel insanlar vardı Herşeyin değerini bilen insanlar Oyun oynayan çocuklar karşılıyor bizi Kime bakmıştınız dİye soruyorlar koro halinde tek ağızdan Doğup büyüdüğümüz eve diyoruz Musmutlu hayallere yatırmışken başımı Bu büyük binayı siz mi yaptırıyorsunuz yoksa diyorlar Yok diyoruz Yok .. Gözlerimdeki yaşı gören bir kız çocuğu ağlama abla Sende böyle bir apartman yaptırırsın diyor Niye ağladığımı nerden bilecek ki İkı belikli kızın bu sokaklarda nasıl koşturduĝunu Saklambaç oynarken nasıl güvende olduğunu nereden bilecek ki Ablam dürtüyor elinle donup kalmışım kesilen dut ağacının başında İrkilerek diyorum ki ablama ne çok nasiplenmiştik bütün mahalle bu anaç ağaçtan Şimdi yerinde yerler esiyor Ağacın da Tanıdıkların da Maziye gömülmüş huzurun sesi Güven duygusu uçup gitmiş Göğün yüzü bile eskisi gibi güzel gülmüyor Sanki alabora olmuş Teknoloji tufanı gelip yerle yeksan etmiş Yok Yokk O güzelim yoklukta yaşadığımız zenginlikten Sevgiden,saygıdan eser yok Yürüyoruz sonra Pazar arabasını çekiştiriyor ablam Benim elimde bir iki poşet Yüzümü avuçlarına alıp sevsen ya sevgilim Âhhh Tadı tuzu yok anlamsız sessizliğin ve sensizliğin Sanma düşünmüyor değilim parmaklarıma dolaşan beyaz saçlarını Kokunu içerlerime doldursun artık kırgın rüzgâr Biliyorum senin de aklın bende Biliyorsun sensiz kalırsan kendime hiç iyi bakamam Öyle de oldu çok hastalandım çok Senin hatırına tarhana çorbası içtim Naneli,limonlu ,böğürtlemli,zencefilli ,tarçınlı, çaylar Ịhlamur içtim sıcak sıcak, ballı Karşımda minnacık vazoda gökkuşağı gülüşlü karanfiller eşliğinde Ablacım bilir çiçekleri ne çok sevdiğimi Senin gibi C vitamini aşkına yedim ekşi mandalinaları,greyfurtları Hatırın kalmasin diye ikişer ikişer Köyün bahçesindeki ağaçtan narlar ,cennet hurmaları topladı ablam Yeminle tadına doyamadım organik besinlerin Ne zor oluyor sevgilim hasta yatağımda seninle kavuşmaya gün saymak O yüzden iyileşmeyi bekledim Topladığım taptaze maydonozları yemeğime ekledim Dinlendim horoz sesleriyle ,koyun melemeleriyle,tavuk gıdaklamalarıyla En sevdiğimiz şarkıları dinledim Oğlum ve kızımla hasret tüten konuşmalar yaptım dumanı üzerinde Taze sütler içtim kaymağı parmağım kalınlığında İyi bakmaya çalışıyorum merak etme kendime Senin ve çocuklarımın hatrına Gönlümdeki kırgınlıkları bırakıyorum memleketimin en ıssız köşesine Annem ve babam da başını sallıyor evet dercesine Bütün onaylaır tamam Yolculuk başlasın o zaman diyorum gözlerime Bakışların öpüyor yollarımı masum papatyalar eşliğinde Eniştemle ,ablamla vedalaşıyoruz Ablam ağlıyor Ben de Sırılsıklam olmuş sarılırken yanaklarımız Özleyeceğim diyor kalplerimiz birbirine Hoşçakala sığdaramadıĝım vatanıma Son kez bakıyorum uçak penceresinden Tam da kanadın yanında koltuğum İstanbul’un sularında veda edercesine yüzüyor gemiler Bir havai fişekleri eksikti diyor yanımda oturan bayan yolcu Efendim diyorum Evlilik teklifi almış sevgilisinden Aklı havai fişeklerinde kalmış Aman Allah’ım ne çok gereksiz düşündüğü şey Herşey ateş pahası Neye elini uzatsan cep yakıyor Bu anlamsız gösteriş neyin çabası Host’un anonsu "Kemerlerinizi bağlayınız " nagihan |
Hepsi içi içe
dupduru dil, saf yürek sesi.
Zamanın, güzel olan her şeyi yok etmesi tüm mısralara buruk bir serzenişle işlenmiş
ama umut her daim baki...
Sağlıkla ve huzurla
Allah tekrar tekrar kavuştursun dileklerim,
sevgi ve özlemle...