UZAKLARA…
Uzaklara.
Uzaklara… Uzaklara gidelim usta. Üstümüzde kara bulutlar değil, Gün yüzlü güneş boy göstersin bir kez. Kovalamasınlar artık, Üniformalılardan kaçmayalım… Bir top, iki taş. Cim bom, Beşiktaş… İstersen bu gün bayrak açmayalım? Yelken açalım, otuz yıl sonrasına… Görelim bize “mafya” mı derler, “hain” mi? Biz olmasak hayır mı? “No” , “net” , “nein” mi? Yine simit alalım, Çay da… Güvercinlere yem, Birkaç kuruş sayda… Tartıcı çocuk bekler bizi, Bugün de tartılalım. Eksi altı yüz elli deme, Düğmeliyi evde bırakalım, Bir ırmak gibi yalın akalım. Dün gibi değil, Gün gibi olsun bir kez… Birde okula girersek, Sınava girip, Birkaç dersi de versek… Usta, Jeton alalım. Eve de bir haber salalım… Göğsümdeki sıcaklık artıyor! Bir şey olmaz değil mi usta? Ben uzaklara gidiyorum değil mi? Susma be Usta… Kavgalarımızdan konuş yine… Kazandım Usta! Beni de ekle beş bine… Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve rasûlühü Atabey TÜRKSOYLU |