MANİFESTO---Bir aşkın manifestosu niteliğindedir.--- Nasıl sarhoş eder bilsen, gözlerindeki esrar. Senin eserindir gülüm; ruhumdaki bu hasar. Haykırabilsem adını, bin yıllık destan susar. Sığındığım gecelerde beni sensizlik basar… Anlamadım, çözemedim, güneş misin ay mısın? Gönlümü yerle bir eden depremlere fay mısın? Eksenince döndüm durdum, bir mukaddes say mısın? Ne asalet! Ceylan mısın yoksa soylu tay mısın? Pek çok güzel gördüm gülüm; kimi gizli fahişe. Kimisinin rezaleti oynar kapalı gişe. Kimse dokunamaz sana, benziyorsun ateşe. El ele tutuşmak sanki el uzatmak güneşe… Ağız, burun, tekme, tokat dövülmeye razıyım. Saçların ilmeğim olsa; ben ölmeye razıyım. Ben, cennetten yaka paça kovulmaya razıyım. Senin için günahlarda boğulmaya razıyım… Alyuvarlarımda bile zerre zerre tesirin. Zihnime kelepçe vurdun; fikir senin esirin. Gücü yetmez anlatmaya on binlerce nesirin. En güzel şiirler ancak milyonda bir kesirin… Duruşunla en nadide örneğisin aruzun. Bakışınla gönderdiğin dönülmez yollar uzun. Akındasın gönlüme, Nene Hatun kılavuzun. Ebed müddet mağlubuyum bu kutsal taarruzun… Bağrıma hançer kelime, duysam dönerdi nevrim. Benliğimde yaptığın; illegal pembe bir “devrim”. Varlığımın malikisin, sen ki son çarem; Sevr’im. Emsalsiz güzelliğinde bin kez çürüyor evrim… Bir adında ecel olsa kabulümsün yine gel. Bir hal ki çözememiş Eflatun, Farabi, Hegel. Heyhat! Denizler, çöller, dağlar, kullar mı engel? Ya izin ver aşayım, yahut bir adımla sen gel... Bu satırlar gönlümde kopan fırtınanın sesi, Zifiri karanlıkta aradığım; yar gölgesi, Dilimde şiir ise elimde bir gül destesi, Tek kişilik aşkın asra söylenecek bestesi… Atabey Türksoylu 16.04.2008 |
Benliğimde yaptığın; illegal pembe bir “devrim”.
Varlığımın malikisin, sen ki son çarem; Sevr’im.
Emsalsiz güzelliğinde bin kez çürüyor evrim…
Harukulade dizelerdi kutlarim kaleminizi,saygilarimla..