ANTİK KALE
156- ANTİK KALE
Lamos Antik Kale’yi, arayıp durdum, Bilene bilmeyene yerini sordum, Kıvrım kıvrım yolu görüp, hızlı koştum, Kaleye çıkamadım, yolu şaşırdım. Kaleye gidilmez, dümdüz giden yolla, Zirveye varılmaz, bir nefes solukla, Kayalar üstünde bir dakika mola, Kaleye varmadım, demdem’den kesildim. Kalenin düzünde devasa ağaçlar, Yamacında büyümüş, köknar, ardıçlar, Yanyana özgürce sıralı, ladinler, Kaleye ulaştım, doğaya kavuştum. Yalnızlık kol gezer, sakinler görülmez, Kimler geldi, geçti, yaşayan bilinmez, , İnsanlar gitse de, hayvanlar terk etmez, Kale ağlar buldum, derinden üzüldüm. Süleyman Yıldız’ım kaleyi yazdıkça, Yerini bilenler, görenler, çoğaldıkça, Yamaçlarında navruz, nerğiz açtıkça, Luvi bayram eder, özümden sevindim. Süleyman Yıldız (Lemos5303) |