bir kapı aralığından baktığım hayatasahi bir nefes gibi geçip gitmiş yıllar kendime bir kapı aralığından bakıyorum dünyaya... ellerimde beslediğim kedilerin sırnaşığı bir koku var nereye gitsem, nereden dönsem yakalar bu kedi çekim yasası sevdirir kendini usulca damarını tutmuş gibi akacak kanın titreyişini duymak o tazyikli nehirlerimizden fışkıran ormanı epeyce izledik birazdan orman azalacak içimde bunun üzüntüsü her şey çokken bilinmeyen değeri ormanı okşayıp geçtim bir elim diğer elimi kokladı benim gibi değil her insan vedası uzun olan insan göçerken bir taşla yer değişirmiş gövdesi, sevdası bir ağaçla... bu dağlar ben miyim diye uyandım bir rüyadan insan severken taşlaşır mı yeniden sonra göçtüm sonra yeniden dirildim heybemde dikenli yalnızlık sana ait olan beni zaten es geçmiştir diye yazıyordu bir mektupta ömür dediğin nedir ki |