0
Yorum
14
Beğeni
0,0
Puan
528
Okunma
sahi bir nefes gibi geçip gitmiş yıllar
kendime bir kapı aralığından bakıyorum
dünyaya...
ellerimde beslediğim kedilerin sırnaşığı
bir koku var
nereye gitsem, nereden dönsem yakalar bu kedi çekim yasası
sevdirir kendini usulca
damarını tutmuş gibi
akacak kanın titreyişini duymak
o tazyikli nehirlerimizden fışkıran
ormanı epeyce izledik
birazdan orman azalacak
içimde bunun üzüntüsü
her şey çokken bilinmeyen değeri
ormanı okşayıp geçtim
bir elim diğer elimi kokladı
benim gibi değil her insan
vedası uzun olan
insan göçerken bir taşla yer değişirmiş gövdesi,
sevdası bir ağaçla...
bu dağlar ben miyim diye uyandım bir rüyadan
insan severken taşlaşır mı yeniden
sonra göçtüm sonra yeniden dirildim
heybemde dikenli yalnızlık
sana ait olan beni zaten es geçmiştir
diye yazıyordu bir mektupta
ömür dediğin nedir ki