İNSAN OLMAK (19)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın „Erdoğan/AKP iktidarı kaybedeceği bir seçime doğru giderken ülkede iç savaş çığlıkları işitilmeye başlandı:
Ne büyük bir hüzündür ki Tek Parti döneminde İsmet İnönü’nün Demokrasiye geçmesi sayesinde iktidar olan Dinci/Sağ Siyaset, 20 yıllık kesintisiz iktidarı sonunda, Türkiye’nin 70 yıl önce tarihe altın harflerle armağan ettiği, “Devrimcilerin barışçı yolla, iktidarı muhaliflerine devretmesi deneyiminden” sonra bu günleri yaşıyor! *** Bu 20 yıllık Erdoğan/AKP iktidarı boyunca neler oldu? Devlet ve devletin bütün meşru kuvvet kullanma yetkisine sahip organları ve yargı mekanizması bir kişinin emrine sokuldu. Tarikatlar, vakıf ve dernekler aracılığıyla devletin işlevlerine ortak edildi. 15 Temmuz 2016’da iktidarın müttefiklerinden bir Cemaat, askeri darbe teşebbüsünde bulundu. Bu sırada pek çok otomatik silah kayboldu. Yurtdışından iktidarın yolsuzluk ve haksızlıkları hakkında ifşalarda bulunan bir çete lideri, bazı silahların bazı sakıncalı yerlere verildiğini açıkladı. İktidarın tetikçileri gazetelerde, televizyonlarda şiddete yönelik beyanlarını yoğunlaştırdılar. Birtakım imamlar, tarikatların, cemaatlerin liderleri, hem laikliğe karşı hem kadınlara karşı kin kusmaya hem de silahlanma ve şiddet çağrısında bulunmaya başladılar. Şaşırtıcı bir biçimde, sokak köpeklerinin katledilmesini savunan bazı hesaplar da sosyal medyada silahlanma çağrısı yapıyor.“ (Sayın Emre Kongar’ın 27 eylül Salı günü Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınladığı „20 YIL SONUNDA İÇ SAVAŞ TEHDİDİ Mİ?“ adlı köşe yazısının başından aynen alıntıdır. Yazının tamamını okumanızı tavsiye ederim.)
Ne kadar gözü-kör bir sevda
bu papatya; “Olacak-olmayacakmı?”diye sorarak yolarız çiçeğini yaprak-yaprak... Oysa beynimiz var düşünmeye, geleceği önceden görmeye! Ne kadar bencil bir aşk bu manolya, dokunmaya-koklamaya kıyamadığımız... Nazlı çiçeğine bakarak yanlızca şiir ve şarkı söylersek eğer, can çekişen doğaya veremeyiz ki değer! Ne kadar güzel çiçeksin sen gül, inan bakmaya doymuyor gönül. Birde şu dikenin olmasa fakat... Dertsiz, tatlı ve rahat olurdu hayat. Ne kadar koyunmuşsun sen ey yaratık! Sürüde köle olmandan, zulümden zevk almandan bıktım ben artık! Çobanın sopasını vurup-dürttüğü, köpeğin havlayıp seni yürüttüğü bilmediğin yöne böyle koşarak gidersen... “Düşünen Hayvan” bile olamazsın sen! |
*** İNSAN OLMAK *** şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı içtenlikle KUTLUYORUM...